14. Hukuk Dairesi 2016/3631 E. , 2018/9132 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 12.02.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar, 98 ada 18 parsel sayılı taşınmazları lehine, 98 ada 19 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasını istemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar temyiz etmiştir.
Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nin 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesinde ise; gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamaz ise de; yukarıda belirtildiği üzere maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi, davacının tüm özeni göstermesine rağmen dava açacağı kişiyi doğru tespit edememesi, kısa süre önce kendisiyle işlem yapılmış ya da sadece vekiliyle muhatap olunmuş bir işlemden sonra muhatabın ölmesi durumlarında yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı değilse ortaya çıkan dava ilişkisi sebebiyle daha üstün bir yarar dikkate alınarak yargılamaya gerçek tarafla devam edilmelidir.
Somut olaya gelince; mahkemece, aleyhine geçit istenen 19 parsel sayılı taşınmazın davalı olarak gösterilen tapu kayıt malikleri ..., ... , ... , ... , ... ..., ..., ... ve ... ’ın ölü olduğu ve ölü olan tapu maliklerinin mirasçılarına karşı dava açılması gerekirken davanın ölü olan tapu maliklerine karşı açıldığı, mirasçıların davaya dahil edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirme yapıldığında karar isabetli olmamıştır. Davacılar, dava konusu 98 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikine karşı dava açmış ancak, davalılar ..., ... , ... , ... , ... ..., ..., ... ve ... ’ın vefat etmiş olduğunun anlaşılması sonucunda mirasçılık belgelerinin çıkartılması için yetki ve süre verilmesini istemişlerdir. Mahkemece mirasçılık belgelerinin çıkartılması için yetki ve süre verilmesi sonucunda; davacılar; tapu kayıt maliki murislerden ..., ..., ... (... ) ... , ..., ..., ... , ... ’nın mirasçılık belgelerini dosyaya sunmuşlardır, ... (... ) ve ... (... )ın mirasçılık belgelerinin ise tapu kaydı ve nüfus kayıtlarının birbirini tutmaması nedeni ile çıkartılamadığı ancak nüfus kayıtlarının düzeltilmesi için başvuru yapıldığı beyan edilmiştir. Davanın ölü tapu kayıt malikine karşı açılması davacı bakımından kabul edilebilir bir yanılgıdır. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nin 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Bu durumda mahkemece, hasım değişikliğine imkan sağlanarak, vefat eden tapu kayıt maliklerinin mirasçılık belgesini almak ve tespit olunacak tüm mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacı vekiline yetki ve uygun bir süre verilmesi, dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki başka güzergahtan geçit kurulması gerektiğinde ise davacının bu kişilerin davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilip taraf teşkili sağlanarak davanın esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/3631 E. , 2018/9132 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 67 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat