14. Hukuk Dairesi 2016/3342 E. , 2018/8839 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/3342 E. , 2018/8839 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, TMK'nin 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 2057 parsel sayılı taşınmaz yararına, davalılara ait 2954 ve 2959 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... açılan davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... ise davacının 40 yıldır kendi yerinden geçtiğini belirterek davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 2957 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı ... adına kayıtlı 2954 parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ...'nın tüm, davacı vekili ve davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili ve davalı ...'in diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5 - 3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kriterler esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olayda; davacının, genel yola ulaşmak üzere geçit ihtiyacı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece 17.09.2015 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı, mahkemece 2954 parsel sayılı taşınmazdan bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen toplam 123,75 m2'lik kısımdan 3 metre genişliğinde geçit tesisine karar verilmiş ise de üzerinde geçit tesis edilen 2954 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'in duruşmadaki kabul beyanı doğrultusunda geçit bedeli depo edilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, taraf beyanlarından anlaşıldığı üzere 2954 parsel malikinin kabul ve bedelsiz geçit tesisine ilişkin beyanı hükmedilen geçit güzergahının tamamını kapsamadığından mahkemece, hüküm tarihine yakın bir tarihte ehil bilirkişiler ile keşif yapılması, keşifte geçit güzergahı olarak belirlenen kısmın değeri hükümden önce depo ettirilerek geçit hakkı tesis edilmesine karar verilmesi gerekirken, aleyhine geçit kurulan taşınmaz malikinin zarar göreceği biçimde geçit bedeli depo ettirilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı ...'nın tüm, davacı vekili ve davalı ...'in sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca da davacı vekili ve davalı ...'in temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı vekili ve davalı ...'e iadesine, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön