14. Hukuk Dairesi 2016/9950 E. , 2018/8800 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/9950 E. , 2018/8800 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2014 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, irtifak hakkına dayalı müdahalenin men'i ve kal isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... A.Ş Genel Müdürlüğüne bağlı 154 kV ... 'nın altında kalan 168 ada 88 numaralı parselde bulunan ve davalı tarafından irtifak haklarını ihlal edecek şekilde inşa edilen bina ve eklentilerinin irtifak haklarını ihlal eden kısımlarının yıkılmak suretiyle müdahalenin men'i ve kal talebinde bulunmuştur.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, davalı Kooperatif tarafından yapılan binanın Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliğine göre tehlike arz ettiğini belirterek Medeni Kanunun 727. maddesi uyarınca irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesini ve davaya konu binanın can ve mal emniyeti için tehlike oluşturduğunu belirterek ihlale konu kısımların yıkılması isteminde bulunmuştur.
Türk Medeni Kanununun 779. maddesi hükmünce irtifak hakkı bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini yasanın 683. maddesinde anınan mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkiler kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli bir şekilde kullanmasına katlanmaya zorunlu kılar.
6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olaya gelince; davacı vekili dava dilekçesinde 168 ada 88 parsel taşınmaz üzerindeki tehlikeli kısımlarda müdahalenin men'i ve kal talebinde bulunmuş, mahkemece 168 ada 117 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 168 ada 120 parsel sayılı taşınmaz üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
UYAP vasıtasıyla ve dosyada bulunan tapu kayıtlarının geldisi-gittisi üzerinden yapılan sorgulamada, dava dilekçesinde yer alan 168 ada 88 parsel sayılı taşınmazın 25.04.2014 yılında tevhit yoluyla bilirkişi raporunda adı geçen 168 ada 117 parsel haline geldiği, ardından 168 ada 117 sayılı parselin ifraz yoluyla 168 ada 120 ve 121 sayılı parseller halini aldığı, bunlardan mahkemece hüküm kurulan 168 ada 120 sayılı parselin ise 19.01.2015 tarihinde imar uygulamasıyla 25 ayrı parsel numarasına gittiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan yönüyle tereddüt hasıl olduğundan, anılan taşınmazlardan hangisinin dava konusu olduğu davacıya açıklattırılarak taraf teşkilinin kontrol edilmesi; dava konusu olan taşınmaz başında keşif yapılarak infaza elverişli şekilde bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön