14. Hukuk Dairesi 2018/208 E. , 2018/7756 K.

[İctihat]

14. Hukuk Dairesi 2018/208 E. , 2018/7756 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.03.2008 gününde verilen dilekçe ile ... iptali taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili; ... Köyü 124 ada 32 parsel sayılı taşınmazın, 124 ada 28 parsel sayılı mera niteliğindeki taşınmazdan sürülerek kazanıldığını, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğunu, meraların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle taşınmazın tapusunun iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Davalılar dava konusu yerin ... arazisi olduğunu, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizce eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yeniden mahallinde keşif yapılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir:
Dairemizce eksik inceleme nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4) Bu nedenle dava konusu taşınmazın öncesi ve niteliğinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir.
Yukarıda değinilen ilkelere göre somut olay incelendiğinde yapılan inceleme araştırma uyuşmazlığı çözmeye, sağlıklı sonuçlara ulaşmaya yeterli değildir.
Mahkemece, dava konusu 124 ada 32 parsel sayılı taşınmazın çevre parselleri hakkında aynı nitelikte dava açılıp açılmadığı araştırılmalı davası devam eden varsa gerekirse birleştirilmesi düşünülmelidir. Bozmadan sonra yapılan iki keşifte de mahalli bilirkişiler birbirleriyle ile çelişkili beyanlarda bulunmuşlardır. Ziraat bilirkişi ise taşınmazın mera niteliği bulunmadığını, uzun yıllar işlenerek ... arazisi niteliği kazandığını bildirmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi meralar zilyetlikle kazanılamayacağından dava konusu yerin niteliğinin açıkça tespiti gerekir. Bunun için mahallinde yeniden yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve taşınmazın bulunduğu köyden olmayan mahalli bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmalı, toprak konusunda uzman ziraat ve jeoloji mühendisine dava konusu taşınmazın, etrafındaki taşınmazların toprak yapısı incelettirilmeli, 124 ada 28 mera parseli ile karşılaştırılmalı, meranın bütünlüğünün bozulup bozulmadığı hiç bir tereddüte neden olmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli rapor ve kroki hazırlatılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırmasıyla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda yazılı nedenlerle davacı ... vekilinin hükmün BOZULMASINA,14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.