14. Hukuk Dairesi 2015/16292 E. , 2018/4386 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2015/16292 E. , 2018/4386 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve bir kısım davalılar tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 1399 sayılı parselde kendisine ait müstakil evi bulunduğunu, yine aynı mahallede 1404 sayılı parselde de fındık bahçesi olduğunu, fındık bahçesine gelip gidebilmek ve fındık bahçesindeki mahsüllerini araçla taşıyabilmek için davalılara ait 1400, 1401, 1402 ve 1403 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1404 parsel sayılı taşınmaz lehine 1400, 1401, 1402 ve 1403 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisinin 05/02/2015 havale tarihli raporunda 1 numara ile sarı renkte gösterilen güzergahta geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ile bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5 - 3 m) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu'nun 748/3 ve 1012. Maddesi ile yeni ... Sicil Tüzüğünün 'irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili' başlıklı 30. Maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince;
Geçit hakkı, genel kadastral yola çıkılması amacıyla tesis edilen bir zorunlu irtifak hakkıdır. Davacının davalı taşınmazlar aleyhine ve kendi evinden fındık bahçesine ulaşımını sağlayacak şekilde geçit hakkı tesis edilmesi doğru değildir. Dosyada mevcut pafta örneğinden anlaşıldığı üzere davacının taşınmazlarının genel yola cephesinin olmadığı göz önüne alınarak Mahkemece yukarıda belirtilen ilkelere uygun bir şekilde davacı parselleri için geçit hakkı tesisi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön