14. Hukuk Dairesi 2015/16824 E. , 2018/4343 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 27.09.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar, maliki bulundukları 202 ada 9 ve 12 parsel sayılı taşınmazların yola çıkışı olmadığını, taşınmazlarında yer alan fındık bahçesindeki mahsulü toplamak için yola ihtiyaçları olduğunu, bu nedenle davalılara ait taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevabında; davalının bağ evi olduğunu, davalıya ait parselden geçit hakkı tesisi halinde fazla maliyete neden olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ve ... vekili beyanında; dava konusu 202 ada 10 parselin malikinin ... olduğunu, bu nedenle ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu 202 ada 9 ve 12 parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığı ve geçit gereksiniminin olduğu, krokide C harfi ile gösterilen güzergahın üzerinde geçit tesisi durumunda taşınmazların daha az zarar göreceği ve tesis edilen yolun dik olmayışı gerekçesi ile daha uygun olmasına rağmen davacı ... tarafından kabul edilmediği, B harfli güzergahtan geçit tesisi halinde ise 202 ada 5 parselin kullanım şekli ve bütünlüğü bozulacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verildi.
Davacı ..., hükmü temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni ... Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olaya gelince; her ne kadar davacılar maliki oldukları 202 ada 9 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar lehine 202 ada 5 nolu parselden geçit hakkı talebinde bulunmuşlarsa da; mahkemece C harfi ile gösterilen ve 202 ada 10 nolu parseli ortadan ikiye bölen 18 metrekare büyüklüğündeki yolun davacılar tarafından kabul edilmediğinden dava reddedilmiştir. Ancak bilirkişi raporuna ekli krokiye göre belirlenen C harfli güzergah 202 ada 10 nolu parseli ikiye böldüğü için geçit hakkı tesisine uygun değildir. Davacı taraflarca talep edilen ve bilirkişi raporuna ekli krokiye göre 202 ada 5 parsel üzerinde kargir ev ve fındık bahçesi olsa da; bu ev ve bahçe B harfli güzergah üzerinde bulunmadığından geçit hakkı tesisine engel durumu yoktur. Yine rapora göre D harfli olarak gösterilen ve 202 ada 10 nolu parselin batısından geçen güzergahın dik olduğu belirtilmiş ise de; bu husus da geçit tesisine engel değildir. O halde mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak ve kesintisizlik ilkesi de gözetilerek B ve D alternatiflerinin geçtiği güzergah üzerindeki taşınmaz malikleri de davada taraf kılınarak geçit tesisi için yeniden değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile davacı ...'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2015/16824 E. , 2018/4343 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 116 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat