14. Hukuk Dairesi 2015/14294 E. , 2018/3927 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2015/14294 E. , 2018/3927 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.05.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacılar, kendilerine ait 118 ada 31, 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlardan ana yola ulaşmak için kullandıkları evveliyatında köy boşluğu olan daha sonra ... Tüzel Kişiliği adına meydan vasfı ile tescil edilen 118 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki yolun kapatılması ihtimali olduğundan bahisle ayrı ayrı dava konusu parseller yararına geçit hakkı kurulmasını istemişlerdir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu yerde kullanılmayacak derecede yıkık bir ev olduğu, mesken olarak kullanılamayacak bu ev için geçit hakkı tesisi için aranan hukuki menfaatin oluşmadığı, keşif esnasında ise yeni bir ev yapılacağı gerekçesiyle geçit hakkı tesisi istendiği ve yargılamanın geldiği aşama itibari ile iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına gireceği, girmese dahi tanık beyanlarından davacıların dava konusu yerde çok sayıda hayvan otlatmak isteği içinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar ... ve ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut olaya gelince, mahkemece 28.3.2014 tarihinde yapılan keşif sonrasında hazırlanan bilirkişi raporuna ve ekinde yer alan krokiye göre dava konusu 118 ada 30, 31 ve 33 sayılı parsellerin yola cephesi olmadığı geçit ihtiyacı içerisinde bulunduğu açıktır.
Bu durumda mahkemece, davacılara ait 118 ada 30, 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar yararına genel kadastral yola çıkışı sağlanacak şekilde geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir. Öte yandan; davacı ... tarafından sunulan temyiz dilekçesinde evvelce kullandıkları ancak kadastro sırasında gösterilemeyen yol için dava açtıkları belirtilmiş olup, varsa anılan bu dava dosyasının da temin edilerek incelenip değerlendirilmesi gerekir.
O halde hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön