14. Hukuk Dairesi 2015/15229 E. , 2018/3915 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2015/15229 E. , 2018/3915 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini ve elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre sebebi ile reddine dair verilen 22.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, muhdesat şerhinin terkini ile müdahalenin önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, 'açılan davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine' karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 156 ada 4 parsel sayılı ve 'iki katlı betonarme dükkan' vasıflı taşınmazın 21.03.1997 tarihinde tesis kadastrosu suretiyle davacıların murisi ... ... adına kayıtlı olduğu, tapu kaydına dayalı olarak yapılan kadastro tespiti sırasında 'bu taşınmaza ait üst kat mülkiyetinin... Noterliği 03.04.1992 tarih ve 1183 sayılı Noterlik senediyle yapmış oldukları sözleşme ile ... oğlu ...'a ait olduğu' belirtilerek, beyanlar hanesine bu yönde şerh verilmiş ise de; 06.03.1998 tarihinde düzenlenen tescil istem belgesi ile davacıların miras bırakanı ... ile ... ve ...'in başvuruları üzerine anılan beyanda düzeltme yapılarak, tapu kaydının beyanlar hanesine 'üst ket mülkiyeti ...oğlu ...'e aittir' şerhinin yazıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili, 06.03.1998 tarihli tescil istem belgesi ile beyanlar hanesinde yer alan şerhin değiştirilemeyeceğini, 156 ada 4 parsel sayılı taşınmazın iki katlı betonarme bina olarak davacıların miras bırakanı adına kayıtlı olup, davalıların üst katın kendilerine ait olduğundan bahisle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek; 06.03.1998 tarihli şerhin hükümsüz olduğunun tespiti ile davalıların 156 ada 4 parseldeki mevcut binanın üst katına yaptıkları haksız müdahalenin men'i istemleriyle eldeki davayı açmıştır.
Davalılardan ...; taraflar arasında aynı konuya ilişkin derdest... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/193 esas sayılı dava dosyasının bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece; 'dava konusu taşınmaz kadastro tutanağının 20/03/1997 tarihinde kesinleştiği, beyanlar hanesinin eski tapu kaydı kaynaklı olduğu, kadastro tutanağının beyanlar hanesine geçtiği, bizzat tarafların murislerinin talebi üzerine beyandaki lehdarın 1998 senesinde değiştirildiği, kadastro kanunu 19. maddedeki beyanlar hanesindeki kayıtların aynı yasanın 12. maddesindeki haklardan olduğu, davanın 12/01/2015 tarihinde kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten çok sonra açıldığı anlaşılmakla açılan davanın, HMK 142., Kadastro Kanunu 19. ve 12. maddeleri gereğince hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar vermek gerektiği' gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; şerh terkinine ilişkin istek, kadastro tutanağının kesinleştiği 20.03.1997 tarihinden sonra 06.03.1998 tarihinde yapılan işleme yönelik olup, Mahkemece; anılan işlem sonucu şerh lehdarı olan ...'in mirasçılık belgesi getirtilerek taraf teşkili denetlenmediği gibi, müdahalenin men'i isteği bakımından da herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
O halde; yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle, çekişmeye konu şerh lehdarı ...'in mirasçılık belgesi temin edilerek taraf teşkilinin denetlenmesi ve dava konusu yapılan tüm istekler hakkında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, elatmanın önlenmesi isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, sair hususlar incelenmeksizin hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön