14. Hukuk Dairesi 2017/4570 E. , 2018/3339 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2017/4570 E. , 2018/3339 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.07.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 10.10.2008 tarihinde vefat eden muris ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını, ...'nın tüzel kişiliği bulunmadığından aleyhe dava açılamayacağının ve davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, mirasın hükmen reddi davası şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılarak davanın kabulüne karar verilecekse dava açılmasına sebebiyet verilmediğinin göz önünde bulundurularak aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 06.04.2015 tarih, 2015/1656-3747 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, 10.10.2008 tarihi itibariyle murisin üzerine kayıtlı gayrımenkul, araç ve menkul kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili tapu, emniyet ve banka şubelerine yazı yazılmalı, murisin vergi borcunun ölüm tarihi itibariyle miktarı araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına araştırılarak karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de yerinde değildir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön