14. Hukuk Dairesi 2015/12720 E. , 2018/2954 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2015/12720 E. , 2018/2954 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.09.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, davacıların murisi ... adına kayıtlı Ağaçlı Köyü 113 ada 245 parsel sayılı taşınmazın yola ihtiyacı bulunduğunu belirterek, davalıya ait 113 ada 211 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacıların murislerine ait 113 ada 212 ve 247 parsel sayılı taşınmazlardan geçit yapabileceklerini, davalıya ait parselden verilecek geçit yerinin taşınmazı ikiye böleceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 113 ada 245 parsel sayılı taşınmaz lehine 113 ada 211 parsel sayılı taşınmaz aleyhine 24.03.2015 tarihli fen bilirkişi raporu ve krokisinde 2 no'lu güzergah olarak belirlenen 499,12 m2'lik bölüm üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek alana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında nihayet bir tarım aracının geçeği genişlikte (emsaline göre 2,5-3m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012 maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün 'irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili' başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olaya gelince; davacıların 113 ada 245 parsel sayılı taşınmazı yararına davalıya ait 113 ada 211 parsel sayılı taşınmaz aleyhine 2 no'lu güzergahtan geçit hakkı kurulmasına karar verilmişse de, bilirkişi rapor ve krokilerinde 5 no'lu güzergah olarak gösterilen seçenekte 246 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi Bayram Yıldız adına kayıtlı bulunudğu ve yine 212 parsel sayılı taşınmazda da muris Bayram Yıldız ile çocukları olan davacıların paylı malik olarak yer aldıkları görülmektedir. 5 no'lu seçeneğin devamında bulunan ve yola ulaşıma sağlayan 228 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ise dosyaya getirilmemiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, 113 ada 212, 113 ada 246 ve 113 ada 228 parsel sayılı taşınmazlardan geçecek geçit güzergahının (5 no'lu güzergah )113 ada 245 parsel için geçit hakkı kurulmasına daha uygun bir güzergah olabileceği görülmekle, gerektiği takdirde 212 parselin diğer paylı malikleri ile 228 parsel sayılı taşınmazın da tapu kaydı getirilerek ve malikleri davaya dahil edilerek suretiyle inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca, kurulan geçit hakkının kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi gerekirken bu hususun da gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön