14. Hukuk Dairesi 2017/3818 E. , 2018/719 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2017/3818 E. , 2018/719 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.11.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde satış bedelinin faizi ile tahsili talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacının tapu iptali ve tescile ilişkin asli talebinin reddine, davacının alacağa ilişkin feri talebinin kabulüne 82.800,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Limited Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davacının davalılar ... ve ... hakkında açmış oldukları davanın reddine dair verilen 11.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... Limited Şirketi vekili tarafından, duruşmasız olarak temyizi ise davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili, 22.11.2013 tarihli dilekçesiyle davacının davalılar ... ve ...'nın ortağı olduğu diğer davalı ... Limited Şirketinin yüklenici olarak yapmakta olduğu konutlardan 19.08.2009 tarihinde imzalanan, sözleşmeye göre, 5898 parselde bulunan ... Konutları Sitesi, ...no'lu mesken cinsli 125 m2 daireyi 82.000,00-TL'sı bedelle yüklenici şirketten satın aldığını, bütün senetleri ödediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, tescil talebi kabul edilmezse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 82.000,00-TL'sının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili keşifden sonra vermiş olduğu 10.02.2015 tarihli dilekçesi ile Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/308-2014/533 sayılı dosyasında şirket ile parsel malikleri arasında inşaat sözleşmesi yapıldığı, davalı ... ve ...'nin şirket ortağı olduğunun belirlendiğini açıkladıktan sonra, dava konusu projeye göre A Blok 8 nolu mesken cinsli dairenin iptal ve tescilini olmadığı takdirde satış bedelinin faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalılar ... ve ... Limited Şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescile ilişkin asli talebinin reddine, davacının alacağa ilişkin feri talebinin kabulüne, 82.800,00-TL'sının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Limited Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davacının davalılar ... ve ... hakkında açmış oldukları davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili ve davalı ... İnşaat .... Gıda San. Paz. Ltd. Şirketi vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön