14. Hukuk Dairesi 2016/78 E. , 2018/7588 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.11.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 10.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, geçit hakkı istemine ilişkindir.
Davacı vekili; yola çıkışı olmadığı gerekçesiyle davacıya ait 117 ada 57 parsel sayılı taşınmaz lehine, 117 ada 60 parsel sayılı ... Hazinesi’ne ait taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesisi istemli ... Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, 60 parselin kamu hizmetine tahsisli olduğu geçit hakkı kurulamayacağından bahisle davanın reddine karar verildiğini, ancak tapudaki tahsis şerhinin kalktığını beyanla 117 ada 60 parsel sayılı taşınmaz aleyhine veya mahkemece uygun görülecek başka bir güzergah üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevabında; 117 ada 57 parselin yanındaki 117 ada 56 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasının daha hesaplı ve uygun olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir. TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5 - 3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kriterler esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olaya gelince; ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/342 Esas sayılı dosyada miktar itibariyle kesin olarak verdiği kararında, dava konusu 117 ada 60 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağına göre “Milli Eğitim Bakanlığı’nın izni olmadıkça başka amaçlar için kullanılamaz” şerhi bulunduğu, kamuya tahsisli taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Ancak dosya arasında bulunan ... Kaymakamlığı 2.6.2015 havale tarihli cevabi yazısı ve güncel ... kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, anılan şerh 12.11.2014 tarihi itibariyle kaldırılmıştır. Hal böyle olunca dava sebebinin değişmesi ile birlikte sulh hukuk mahkemesince verilen hükmün bu dava için kesin hüküm teşkil etmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece mahallinde keşif yapılarak, davacıya ait 117 ada 57 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacı içerisinde olduğu saptanması halinde; civar parseller arasında yola en uygun çıkışın hangi parsel olduğu belirlenmeli, belirlenen alternatif parsellerin malikleri davaya dahil edilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/78 E. , 2018/7588 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat