14. Hukuk Dairesi 2016/8195 E. , 2018/7418 K.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklı elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait 301 ada, 4 parsel sayılı taşınmazda işyeri olarak kullanılan ve müvekkilince kiraya verilmiş bina bulunduğunu, davalının, bu binanın yanında bulunan yaya kaldırımı ve sokağın bir kısmı ile davacıya ait binanın iki tarafındaki duvarları da işgal ederek çay ocağı işlettiğini ileri sürerek davalının, belirtilen şekilde yapmış olduğu elatmanın önlenmesini ve çay ocağının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından işletilen çay ocağının, davacının taşınmazı ile ya da taşınmazının duvarı ile ilgisi bulunmadığını, çay ocağı üzerindeki tentenin özel taşıyıcılar ile monte edildiğini, çay ocağının Belediyeden ruhsat alınmak ve Belediyeye işgaliye bedeli ödenmek suretiyle işletildiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davalının işletmekte olduğu ve toplamda 33 m2'lik bir alanda faaliyet gösteren çay ocağının, bulunduğu yerden kaldırılmak suretiyle davalının yapmış olduğu elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
Somut olayda; dosya içerisine alınmış bulunan ... Belediye Başkanlığı Zabıta Müdüdrlüğünün, 16.05.2012 tarihli, ... Kaymakamlığına hitaben yazmış olduğu yazıdan; davaya konu çay ocağının 2005 yılından beri işgal karşılığı ve işgaliye bedeli ödenerek faaliyette bulunduğu, 26.03.2012 tarihinde ilgili Belediye Zabıta Müdürlüğü ekiplerince, davacıya ait binanın yan duvarlarından çay ocağına ait tabure, küçük masa, tente, içecek dolabı, duvara monte edilmiş kablo ve tabeleların kaldırıldığı, yapılan keşif sonucu bilirkişilerce dosyaya sunulmuş fotoğraflardan da bu durumun devam ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı tarafça dosyaya sunulmuş 'İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı' başlıklı belgeden çay ocağının harca esas kullanım alanının, 9 m2 olarak belirlendiği hususunda şüphe yoktur. Hal böyle olunca, mahkemece davacının iddiası, davalı tarafın savunması ve yukarıda ifade edilen dosya içerisinde bulunan evrak doğrultusunda davaya konu yerde davalı tarafça işletilen çay ocağına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin ilgili Belediyeden getirtildikten sonra, mahallinde ehil bilirkişiler vasıtasıyla yeniden keşif yapılarak davalının işgaliye karşılığında kullanması gerektiği yerin miktar ve sınırları ile fiili durum tespit edilip ve bilirkişilerce denetime elverişli rapor, rapora ekli kroki ve fiili durumu gösterir fotoğraflar da dosya arasına alındıktan sonra, davalının işgaliye bedeli karşılığı kullandığı kısmın dışında kalan kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/8195 E. , 2018/7418 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat