14. Hukuk Dairesi 2017/6216 E. , 2018/4366 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2017/6216 E. , 2018/4366 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.01.2009 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.05.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _

Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Suriye uyruklu muris ... oğlu...'nun bir kısım mirasçılarının Suriye uyruklu, diğer mirasçılarının ise Türk uyruklu olduğunu, belirtilen taşınmazların tapuda muris adına kayıtlı olup taşınmazlar üzerine 1062 sayılı Kanun uyarınca taşınmazlara el konulduğu yönünde şerh bulunduğunu, buna rağmen mirasçısı davalı ... tarafından alınan mirasçılık belgesine istinaden taşınmazların intikal işlemlerinin yapıldığını ileri sürerek ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.01.1992 tarihli ve 1992/13 Esas, 1992/136 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin Türk vatandaşı olup yasal mirasçılık hakkını kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce “...muris, 21.05.1990 tarihinde vefat etmiştir. Bu tarihte yürürlükte olan kararnameler nedeniyle murisin mallarına devletçe hukuken el konulmuş bulunduğundan bu mallar olduğu gibi davalı Türk mirasçıya geçmez. Sadece emanete alınan bedelleri olduğu gibi Türk mirasçıya verilir. O halde iptali istenen mirasçılık belgesinde hak ehliyeti yönünden 01.10.1966 günlü ve 6/7104 sayılı Kararnameye işaret edilmeden verilmiş

mirasçılık belgesinin iptaline karar vermek gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesinden sonra mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Tarafların, davanın görülmesi ve sonuçlandırılması için ödedikleri paraların tümüne yargılama giderleri denir. Keşif giderleri, tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler, yargılama sırasında yapılan diğer tüm giderler, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamındadır (HMK m 323).
Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m 326). Yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir ( HMK m. 332 / 1, 2 ).
Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davası kabul edildiği halde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmayıp; bu durum kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentteki nedenlerle; davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentteki açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm sonucunun üçüncü satırında yer alan “Başkaca harç alınmasına yer olmadığına” cümlesinin çıkartılarak yerine “Alınması gereken 31,40 TL maktu karar harcının davalılardan tahsiline” ibaresinin eklenmesine, hüküm sonucunun dördüncü satırında yer alan “Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin çıkartılarak yerine “Davacı tarafından yapılan 334,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, hükme dördüncü satırdan sonra gelmek üzere “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve

değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 04.06.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
Dairemizin 08.03.2016 tarihli ilamda yazılı karşı oy gerekçesi doğrultusunda; ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerektiğini düşünmekteyiz.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön