14. Hukuk Dairesi 2015/10387 E. , 2018/3351 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı-dahili davalı aleyhine 21.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... ile 10/10/2006 tarihinde sözleşme yaptığını, ...'nin ... İli ... İlçesi 5. Bölge 1642 ada C2 6. Blok 2 nolu bağımsız bölümün hak sahibi olduğunu, davacının 5 yıl boyunca taksitleri ödediğini; ancak, dairenin tapusunun adına çıkmadığını, davacının davalıdan 2010 yılında bir kısım vadeli mal aldığını, aldığı malların teminatı olmak üzere davacıyla davalı arasında 03/06/2010 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile davacının ...'den alacağı dairenin haklarının teminat olarak 02/06/2010 tarihinde devir protokolü ile davalıya devredildiğini, sözleşmenin 3. maddesine göre devredilen daire dışında davalıya davacı tarafından bonolar verildiğini, bunların bir kısmının davalı adına protesto çeken bankadan teslim alındığını, bir kısmının da elden ödenerek davalıdan teslim alındığını, bu bonoların tamamının davacı tarafından ödendiğini, davalının davacının herhangi bir borcunun kalmadığına dair yazı verdiğini, sözleşmenin 4. maddesi gereğince dairenin kendisine iade edilmesinin gerektiğini, davalının bu güne kadar devirden imtina ettiğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı daire hakkının iptal edilerek davacı adına tescilini, olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya borcunun 82.000,00 TL olduğunu, evin teminat olarak verildiğini, davacının borçlarını ödemediğini, kalan bakiye 62.500,00 TL için yeniden senet verdiğini ancak bu senetleri de ödemediğini, ciro edilen senetlerin davalı tarafından ödendiğini, dava konusu evin 40.000,00 TL ye sayıldığını, davalının 12.000,00TL zararına satışa çıkarmak zorunda kaldığını, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede idarenin taraf olmadığını, taraf olunmayan bir sözleşmenin gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle açılmış olan davaya idarenin dahil edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafından konut iade talebinde bulunulduktan sonra konut taksit ödemelerinin yapılmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ve dahili davalı vekili temyiz etmişlerdir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ile davalı arasında 03.06.2010 tarihinde yapılan sözleşmede, 'davacının, davalıdan almış olduğu mallar nedeniyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığından alacağı dairenin haklarının, teminat olarak 02/06/2010 tarihinde devir protokolü ile davalıya devredildiği' belirtilmiştir. Bu duruma göre, 02.06.2010 tarihli protokole göre davacının tescil talep etme hakkını davalı ...'e devrettiği; ancak 03.06.2010 tarihli sözleşmeye göre de, bu işlemin teminat amacıyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Halen dava konusu bağımsız bağımsız bölüm için ... Başkanlığına ödenmesi gereken bedel dahili davalı tarafından 72.687,03 TL olarak bildirilmiş, bu bedel ödenmemiştir. Davacının tescili talep etme hakkının tespiti için, dahili davalı ... Başkanlığına ödenmeyen bedelin ödenmesi gerekir.
O halde, henüz davacının tescil talep etme hakkı doğmadığı halde davalı ... Başkanlığı aleyhine yazılı olduğu üzerine tapu iptali ve tescil kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı ...'ya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2015/10387 E. , 2018/3351 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat