14. Hukuk Dairesi 2015/11723 E. , 2018/3021 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2015/11723 E. , 2018/3021 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı, 123 ada 9 ve 123 ada 10 parsel sayılı taşınmazlarına ulaşan araba yolu olmadığını, evine ulaşan yolun 2, 2.5 metre genişliğinde patika bir yol olduğunu; ancak, arabanın sığmadığını, komşu taşınmaz maliki ...'nün yolu kullanmasını engellediğini, evine giden yaya patika yolundan veya uygun görülecek güzergahtan evine arabanın geçebileceği genişlikte geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı ..., kendi taşınmazından davacı lehine geçit hakkı kurulmasına rızası olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait ... İli Merkez Boztekke Köyü Camiyanı Mevkii 123 ada 9 parsel lehine davalılara ait 123 ada 6 parsel nolu taşınmazdan bilirkişi raporunda 3 nolu güzergahtan toplam 97.27 metrekarelik alandan davacı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde
genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava, paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Ayrıca hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’ nun 297.maddesinde belirtilmiş olup; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Somut olaya gelince, hükme esas alınan 10.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda geçit tesisi için 1 nolu alternatif güzergahın derin obuzlar nedeni ile uygun olmadığı, 2 nolu alternatif yolun ise dik ve bozuk olması nedeni geçit tesisi için uygun olmadığı, en uygun güzergahın 3. alternatif olarak belirtilen 123 ada 6 parsel içerisinde kalan 127 ada 37 parselden başlayan 3 metre genişliğindeki kadastral yol baz alınarak hesaplanan 97.21 metrekare büyüklüğündeki yol olduğu, davacıya ait 123 ada 10 parsel sayılı taşınmazın mevcut yola cepheli olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacı lehine geçit hakkı tesis edilmiş ise de; davacının ileri sürdüğü gibi nispi geçit ihtiyacının olup olmadığı gerekçeleri ile birlikte açıklanmadan, davacının mutlak ya da nisbi geçit ihtiyacı içerisinde olup olmadığı gerekçelendirilmeksizin 3. alternatifin diğer güzergahlara nazaran kısa olması ve maliyetinin az olması gerekçe gösterilerek, belirtilen hususlara değinilmeksizin hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan lehine geçit istenen davacı parselleri ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçit hakkının başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan güzergahtaki aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir. Davacıya ait parseller arasında da kesintisiz bağlantının gerçekleştirilmesi için hükmen her bir davacı parseli ile devamındaki davacı parselleri arasında kesintisiz olarak ulaşımı sağlayacak şekilde geçit kurulmalıdır. Davacılara ait 123 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmuş ise de; kesintisizlik ilkesi gereği akdi irtifakın kurulacağı parsellerin de bu belirlemelerde yer alması gerekirken; dava dilekçesinde lehine geçit istenilen 123 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edilmemiştir.
Davacı tarafa makul süre verilerek davacıya ait parseller arasında akdi geçit hakkı kurulması sağlandıktan sonra geçit hakkı ile ilgili hüküm kurulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön