14. Hukuk Dairesi 2017/4621 E. , 2018/3012 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2017/4621 E. , 2018/3012 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 1889 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşlar tarafından toplam 103/480 payın davalıya satıldığını; ancak, akitte satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek, davalı adına kayıtlı paya ilişkin tapu kaydının iptali ile müvekkili davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek tapu masrafları ile birlikte 46.040,00 TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 08.09.2015 tarihli, 2015/5489-7913 Esas-Karar sayılı ilamıyla “... Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından akitte gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı hususu davacıdan sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği reddedilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle resmi akitte gösterilen satış bedeli ve yapılan masraflar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Somut olaya gelince; davacı, dava konusu payın 45.000 TL’ye satıldığı halde tapuda satış bedelinin 60.000 TL olarak gösterildiğini ileri sürerek, bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını kanıtlayamadığından, iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken satış bedelinin tamamı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir olunarak yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliginden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön