14. Hukuk Dairesi 2016/2128 E. , 2018/2382 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/2128 E. , 2018/2382 K.


'İçtihat Metni'

....

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.02.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 36256 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 23.12.2012 tarihli satış ile davalıya satılan payın önalım hakkı nedeni ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, fiili taksim savunmasında bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık Erkan Karahanlı ve.....aşınmaz üzerinde asli müdahil davacıların kullandıkları gecekonduların bulunduğunu, davacının kendi payını inşaat malzemesi koyarak zaman zaman kullandığını bildirmişlerdir. Ayrıca, asli müdahil davacılar ... ve ... 10.09.2014 tarihli oturumda herkesin kullandığı yerin belli olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece yapılan keşif sonucunda düzelenen 30.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporu eki krokide asli müdahil davacıların kullandıkları gecekondular gösterilmiş; ancak, davacının ve davalının kullandığı yerler işaretlenmemiştir. Mahkemece önalım hakkının kullanımını engeller nitelikte fiili kulanım bulunmadığı belirtilmiş; asli müdahil davacıların beyanları ve tanık beyanlarına neden itibar edilmediği gerekçeli kararda tartışılmamıştır.
Mahkemece yukarıda değinilen ilkelere göre tarafların toplanan ve toplanacak delilleri değerlendirilmek suretiyle fiili taksim olgusunun bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön