14. Hukuk Dairesi 2016/17718 E. , 2018/2191 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/17718 E. , 2018/2191 K.


'İçtihat Metni'

....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili,....265 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair verilen ilk karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 27.06.2012 tarihli ve 2012/8928-9655 E.K.sayılı ilamı ile “…dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin açılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/208 Esas, 2010/709 Karar sayılı davanın sonuçlandığı; ancak, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Davalı yargılama sırasında mülkiyetin tespiti için dava açtığına göre bu davanın sonucunun beklenilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...' şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi gereğince “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkemece, hüküm sonucunun birinci fıkrasında “... davalı ... lehine inşaat bilirkişisi ...11/04/2011 hakim havale tarihli raporundaki oranlar dahilinde oranlama yapılmasına,', 4. fıkrasında ise ' Satış sonunda elde edilecek paranın tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki hisseleri oranında hissedarlara ödenmesine,' şeklinde hüküm kurulmuştur.
Oysa satış parasının bilirkişi raporundaki oranlar dikkate alınarak %68,04'ünün muhdesat sahibi davalı ...'e, kalan kısmın tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere çelişkili ve infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön