14. Hukuk Dairesi 2015/10066 E. , 2018/1909 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2015/10066 E. , 2018/1909 K.


'İçtihat Metni'

....

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, çaplı taşınmaza ve kadastral yola elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 'davalının, davacının taşınmazına tecavüzünün bulunmadığı; ancak, yola müdahalesi mevcut ise de, davacının yola ilişkin dava açma hakkı bulunmadığı' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Davacı, kayden maliki olduğu, 3916 parsel sayılı taşınmaza davalının tel örgü çekmek ve yola da duvar yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, müdahalenin önlenmesi talebinde bulunmuştur.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davalının çektiği tel örgünün kendi taşınmazı sınırları içinde kaldığı; ancak, kadastrol yolun bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kesimine duvar çekmek suretiyle tecavüzde bulunduğu yapılan keşif sonucunda düzenlenen 24.03.2015 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 715. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kamu malları” başlıklı 16/B maddeleri gereğince yollar kamunun ortak kullanılmasına ayrılan yerlerden olup kullanım hakkına dayalı olarak her zaman yola elatmanın önlenmesi isteminde bulunulabilir.
O halde, mahkemece çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yok ise de; davacının kadastral yola meni müdahalenin talebine ilişkin olarak aktif dava ehliyetinin bulunduğu gözetilerek anılan istek bakımından işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön