14. Hukuk Dairesi 2016/11425 E. , 2019/8457 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/11425 E. , 2019/8457 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/07/2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, Sağmalcılar Mahallesi, 17623 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin hissedar olduğunu, ...'nın 143/840 hissesini davalıya sattığını, ancak tapuda gösterilen bedelin gerçek bedel olmadığını iddia ederek önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, bedelde muvazaa iddialarını kabul etmeyerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, Sağmalcılar Mahallesi, 17623 parselin davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 143/840 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince; davacı, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından fiili taksim savunmasında bulunulmuştur. Fiili taksim ve dolayısıyla dürüst davranma savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
Bu durumda mahkemece; davalının fiili taksim savunmasında bulunduğu dikkate alınarak, tarafların var olan tüm delilleri toplanıp usulüne uygun keşif yapılmalı, özellikle zeminde davacının ve davalının veya davalıya pay satan kişi ya da kişilerin kullandığı yer olup olmadığı araştırılmalı, bilirkişilerden tanıkların ve tarafların gösterdiği yerleri belirtir şekilde denetime elverişli krokiye bağlanmış rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı vekilinin fiili taksim savunması konusunda mahkemece araştırma yapılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; keşifte belirlenen değerin tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı, muvazaa iddiasının diğer delillerle birlikte değerlendirilerek şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekirken sadece keşifte belirlenen bedel nedeniyle bedelde muvazaa iddiasının kabul edilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön