14. Hukuk Dairesi 2019/2881 E. , 2019/8408 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2019/2881 E. , 2019/8408 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/04/2000 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi, birleştirilen davada tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 16/12/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar-bir kısım birleştirilen davada davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava suya vaki elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar - birleştirilen davalılar vekili, davacılardan ...'un mülkiyetindeki 325 parsel sayılı taşınmazda bulunan su kaynağına bir kısım davalılar tarafından hortum atılmak suretiyle müdahale edildiğini, davacıların duruma itirazı üzerine davalılar tarafından 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Yasa gereğince idari başvuru yapıldığını, ... Kaymakamlığının 31.03.2000 tarihli ve 8/3 sayılı kararı ile dava konusu suyun köy tüzel kişiliğine teslimine karar verildiğini, suyun özel su niteliğinde olduğunu, davacıların kadim kullanım haklarının bulunduğunu iddia ederek davalıların suya elatmasının önlenmesini talep etmiş, birleştirilen davada; birleştirilen davanın davacılarının tarımsal faaliyetlerine yetecek miktarda başkaca su kaynaklarının bulunduğunu, iddiaların gerçeğe aykırı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım davalılar - birleştirilen davacılar vekili, dava konusu suyun genel su olduğunu, 40 yılı aşkın süredir davalılar tarafından kullanıldığını, suyun özel mülkiyetteki taşınmazdan çıkmadığını, su kaynağının yol üzerinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, birleştirilen dava ile davalıların dava konusu suya müdahalesi nedeniyle zirai ürünlerinin zarar gördüğü iddiası ile tazminat talep etmiştir.
Asli müdahil Rıza Güven, dava konusu suda kadim kullanım hakkının bulunduğunu belirterek asıl davanın davacıları yanında davaya katılma talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın ve asli müdahilin davasının kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalılar - birleştirilen davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin, 08.05.2014 günlü 2013/15468 Esas - 2014/6041 Karar sayılı ilamı ile '.... davalı ... Köyünün 6360 sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca mahalle olarak bağlı bulunduğu ... İlçe Belediyesine katıldığı ve tüzel kişiliğinin son bulduğu, başka bir deyişle davada pasif husumet ehliyetinin kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, 6330 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince dava dışı ... İlçe Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak davanın esası hakkında bir karar verilmelidir' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın ve asli müdahilin davasının kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar - bir kısım birleştirilen davacılar vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalılar - bir kısım birleştirilen davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, hükümde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer davalılar ile birlikte davalı ... Başkanlığından da alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de davalı belediyenin 6360 sayılı yasa gereğince davada yasal hasım olduğu kuşkusuzdur. Davalı belediyenin hasımlığı kanuni bir hasımlık olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nin 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar - bir kısım birleştirilen davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm sonucunun yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin ve 5. bendinin 'a' fıkrasında yer alan 'Davalılardan' kelimesinin önüne '... dışındaki' ibaresinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön