14. Hukuk Dairesi 2019/1447 E. , 2019/8146 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.11.2018 gün ve 2018/2311 Esas, 2018/8254 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, maliki olduğu 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 sayılı parsellerin de içerisinde yer aldığı alanda yapılan imar uygulaması ile oluşan 4438 ada 32 sayılı imar parselinin, ... Belediyesi adına tescil edildikten sonra, davalı ...'e satıldığını, taşınmazların bulunduğu alanda yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek kararın kesinleştiğini ve böylece davalı adına tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, 4438 ada 32 sayılı imar parselinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 sayılı kök parsellere dönülerek davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını belirterek davanın öncelikle usulden reddini, aksi halde davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece, 'Davalı taşınmazın dava tarihinden sonra yeniden bir imar uygulamasına tabi tutularak tapuya tescil edildiğinden davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına' dair verilen ilk karar davacı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 01.02.2012 tarihli ve 2012/312 Esas-2012/685 Karar sayılı ilamı ile 'Son olarak yapılan imar uygulamasına ilişkin idari işlemin iptali amacıyla davacı kurum tarafından açılan davada davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz aşamasında olduğu, idari davanın sonucunun beklenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi' gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 'İdare mahkemelerince verilen iptal kararları doğrultusunda yeniden imar düzenlemesi ve uygulaması yapılmakta olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle' davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 24.11.2014 tarihli 2014/6633 Esas, 2014/13263 Karar sayılı ilamı ile “...İmar parsellerinin hukuki dayanağını (illetini) teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açık olduğundan kadastral parsellerin gittileri olan imar çap kayıtlarının iptal edilip eski kadastral parsellerin geometrik ve mülkiyet durumunun yeniden ihyasına karar verilmesi' gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen hükmün, davalı vekili ve ihbar olunan vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 26.11.2018 gün ve 2018/2311 Esas, 2018/8254 Karar sayılı ilamı ile; 'Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 11.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporu ve eki krokisine göre Cemalpaşa Mahallesi 4436 ada 47 parsel, Kurtuluş Mahallesi 4436 ada 47 parsel ile 4438 ada 33, 34, 35, 38 ve 47 imar parselleri ile yol olarak gösterilen kısımların dava konusu kadastral parsellerin içinde kaldığı belirtilmiş olup hükmün infaza elverişli olabilmesi için ihyası istenilen kadastral parsel üzerinde oluşturulan imar parsellerinin açıkça belirtilip bu kısmın tapu kaydının iptali ile yine yol ve park alanları da açıkça belirtilerek bu bölümleri de kapsayacak şekilde kadastral parselin ihyası ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere infaza elverişsiz biçimde hüküm kurulması doğru görülmediğinden' bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Öte yandan; tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Yine; kadastral duruma dönülme istemli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, ihyası talep edilen kadastral parselin kapsamında kalan imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekir ve bu davanın özelliği itibariyle kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür.
Kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi; hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, orman, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez. Öte yandan, verilecek ihya kararının, kapsamında kalan tüm imar parsellerinin maliklerinin mülkiyet haklarını etkileyeceği kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere olay ve olguları ileri sürmek taraflara; hukuki nitelendirme mahkemeye aittir.(6100 sayılı HMK 33.madde)
Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.(HMK 31. madde)
Somut olayda; davacı vekili 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 sayılı taşınmazların müvekkiline ait iken taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulaması sonucu 4438 ada 32 sayılı imar parseli olarak davalı ... adına tescil edildiğini, yapılan imar uygulamasını 4438 ada 32 sayılı imar parseline ilişkin kısmının iptaline ilişkin idari yargıca verilen kararın kesinleştiğini ileri sürerek 4438 ada 32 sayılı imar parselinin tapu kaydının iptali ile imar uygulaması öncesi duruma dönülerek davacı adına tescilini istemiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere; HMK'nin 31 ve 33. maddeleriyle, 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı yargıtay içtihadı birleştirime kararı gereğince, davada maddi olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükmünü tespit etmek hakime ait bir görevdir.
Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak alınan 11.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek '... ili, ... ilçesi, Kurtuluş Mahallesi, 4438 ada, 32 parselin (son hali 48 parsel) eski kadastral parsellerin geometrik ve mülkiyet durumunun yeniden ihyasına' şeklinde hüküm tesis edilmiş ise de, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda eski hale ihyası talep edilen taşınmazların bulunduğu alanda yargılama sırasında yapılan imar uygulaması sonucu kurulmuş bulunan imar parsellerine isabet eden kısımların belirtildiği ne var ki; mahkemece, bu imar parselleri malikleri aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı halde işin esasına girilerek davanın infaza elverişli olmayan hüküm tesisi suretiyle kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan; davacı vekili imar parselinin iptaline karar verilerek 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 sayılı taşınmazların eski hale ihyasını talep ettiğinden kısmi ihya kararı verilemeyeceği gözetilerek ihyası istenen parsellerin çap sınırları üzerinde kurulmuş imar parsellerine ve kamusal alanlara isabet eden kısımların çakıştırmalı kroki ile gösterilip, imar parsellerinin ihyası istenen taşınmazların çap sınırları üzerinde kalan kısımlarının sicil kayıtlarının iptali ile varsa kamusal alanda kalan kısımların da belirtilmek suretiyle ihyası istenen taşınmazların eski yüzölçümü ile davacı adına tescili sureti ile ihya kararı verilmesi gerektiği de şüphesizdir.
O halde, mahkemece, 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 parsel sayılı taşınmazların eksiksiz bir şekilde tedavüllü tapu kayıtlarının, (geldi ve gitti parselleri denetlenebilir şekilde kütük sayfası suretlerinin) ve taşınmazda yapılmış olan imar uygulaması veya imar uygulamalarına dair tüm Belediye encümen kararları ile şuyulandırma cetvellerinin ve dayanak tüm belgelerin temin edilmesi; mahallinde keşif yapılmak suretiyle dava konusu parsel sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan alanlar (imar parselleri, yol, park vb.) belirlenenip, bu kapsamdaki imar parsellerinin tapu kayıtları getirtildikten sonra, dava dışı tapu kayıt malikleri ile idari işlemi yapan Belediye aleyhine 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 sayılı parsellerin ihyası talepli dava açmak üzere davacıya usulüne uygun süre verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi; taraf teşkili sağlandıktan ve taşınmazın bulunduğu alanda yapılan (davacının talebi 1561 ada 3, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 44 parsel sayılı taşınmazların eski hale ihyası istemine ilişkin olduğundan bu taşınmazların kütük sayfalarının kapanmasına sebep olan imar uygulamaları ve varsa sonraki imar uygulamaları) imar uygulamaları ve bu uygulamaların idari yargı yerince iptal edilip edilmediği usulünce araştırıldıktan ve varsa derdest iptal davalarının sonucu beklenildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere infaza elverişli olmayan şekilde ve taraf teşkili sağlanmaksızın noksan soruşturmayla yetinilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle infaza elverişli hüküm kurulmaması gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin, 26.11.2018 gün ve 2018/2311 Esas, 2018/8254 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 26.11.2018 gün ve 2018/2311 Esas, 2018/8254 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2019/1447 E. , 2019/8146 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat