14. Hukuk Dairesi 2016/10289 E. , 2019/7211 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/10289 E. , 2019/7211 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 409 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksimi mümkün olmadığından satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
... isimli 3. kişi, 03.07.2015 tarihli dilekçesi ile davacıların hisseleri üzerindeki ölünceye kadar bakma şerhi için hiçbir bedel istemediğini, taşınmazın şerhten ari olarak satılmasına muvafakat ettiğini bildirmiş, mahkemece gerekçeli kararda davalı olarak gösterilmiş; ayrıca kendisine gerekçeli karar tebliğ edilmiştir.
Mahkemece, 409 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, davalı olarak gösterilen ...’nın taşınmazda hissedar olmadığı anlaşılmıştır. Paylaşma davasında taraf olanlar tapu kaydında paydaş olan kimselerdir. Şahsi hak sahiplerinin taraf sıfatını alması mümkün değildir; o halde paydaş olmayan ...’nın davada taraf olarak gösterilmesi ve hakkında hüküm kurulması açık yanılgıya dayalı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön