14. Hukuk Dairesi 2016/13976 E. , 2019/5744 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/13976 E. , 2019/5744 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.09.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili, 2008 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edilen 125/40 parsel sayılı taşınmazın kadim mera olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkmece, çayır vasfındaki taşınmaz ile mera arasında aşırı kot farkı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Dava, mera iddiasına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır.
Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
Mahkemece yapılacak keşifte; tahsise dayanılıyorsa tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir.
Kadimlik iddiasında ise, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu 125 ada 40 parsel sayılı taşınmaz 12.08.2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında zilyetliğe dayalı olarak tescil edilmiş ve davalı 04.04.2014 tarihinde satın almıştır. Uyuşmazlık, taşınmazın niteliğinin meramı yoksa özel mülkiyete tabi çayır mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşifde, mahalli bilirkişi dava konusu taşınmazı davalının ailesi tarafından kullanıldığını beyan etmiştir. Fen bilirkişi ise raporunda dava konusu taşınmazın mahalli bilirkişiye uygulatılmayan 1309 tarih cilt 5, sıra 1, 5 no’lu tapu kaydı kapsamında kaldığını bildirmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu parsel ve çevre parsellerin davalı olduğu ve davalıların aynı tapu kaydına dayandıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma, sağlıklı sonuçlara ulaşarak hüküm kurmaya yeterli değildir. Bahse konu tapu kaydının miktarı 5 dönüm olup sınırları gayrisabit ve genişlemeye elverişlidir. Dava konusu taşınmazın meradan açma olup olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, bunu için de öncelikle dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların dosyaları ile birleştirme hususunun değerlendirilmesi ve diğer tüm dava konusu taşınmazlar ile bir bütün olarak yapılacak keşifte, kayıtlar yerel bilirkişilere ve tarafların gösterecekleri tanıklardan sorularak usulüne uygun olarak uygulanmalı, komşu mera parseli ile dava konusu taşınmaz toprak yapıları (ziraat ve jeoloji mühendisi) uzman bilirkişilere incelettirilmeli, fen bilirkişisine keşfi izlemeye uygun kroki ve rapor düzenlettirilmeli, 3402 sayılı Kanunun 20/c, 21 ve 30, 32/3 maddeleri göz önüne alınarak inceleme ve araştırma yapılmalıdır.
Noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.9.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön