14. Hukuk Dairesi 2016/13892 E. , 2019/5457 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/13892 E. , 2019/5457 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/06/2015 gününde verilen dilekçe ile yola müdahalenin men'i talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ayrı ayrı davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yola müdahalenin men’i ve kal istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının evine gidip gelmek için davalılardan ... ve ...’in evlerinin arasında bulunan yolu kullandığını, 14.05.2005 tarihinde davalılar tarafından bu yolun taşlarla kapatıldığını, diğer davalı ... tarafından yığma taş duvar örüldüğünü, davacıya ait evin üç tarafının kapalı olduğunu, tek ulaşım yolunun komşuları ... ve ...’in evlerinin arasındaki yol olduğunu, davacının evinin altında araba garajı mevcut olmasına rağmen davalıların haksız müdahaleleri nedeniyle bu müştemilattan faydalanamadığını, davalılardan ... ile ...’ın evleri arasında bulunan müvekkile ait eve giden yola davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesine engel oluşturan yapı ve birikintilerin kal'ine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar ... ve ...; davacı ev yaptıktan sonra yolun kapandığını, davacının yola çıkmak için müsait yerinin olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Bozkır Sulh Hukuk Mahkemesi 25.01.2007 tarihli ve 2005/185 Esas, 2007/23 Karar sayılı ilamı ile; elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne karar vermiş, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 18.06.2007 tarih 2007/7028 Esas, 2007/7599 Karar sayılı bozma ilamında “.. davacı ve davalılara ait yapıların bulunduğu yerin yayla niteliğinde olduğu, 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre yaylanın, çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerler olduğu, davacının özde yayla niteliğinde bulunan çekişmeli alanda hangi nedenle olursa olsun, özel yararlanma iddiasının dinlenemeyeceğini ancak yaylaktan yararlanırken taşkınlığa kaçmadan bazı yapılar yapılmasının olağan olduğunu, bu nedenle mahkemece yıkımına karar verilen krokide A, B ve C harfleri ile gösterilen yapıların 4342 sayılı Mera Kanununun 20.maddesi kapsamında yararlanma amacına yönelik yapılmış yapılar olup olmadığının saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği...” belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Bozma sonrası Bozkır Sulh Hukuk Mahkemesi 09.03.2010 tarihli ve 2007/274 Esas ve 2010/56 Karar sayılı ilamı ile dava konusu yer hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep aranmaksızın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Bozkır Kadastro Mahkemesi 21.06.2010 tarihli ve 2010/17 Esas ve 2010/23 Karar sayılı ilamı ile dava konusu yer için düzenlenen kadastro tespit tutanağı hakkında aynı mahkemeye açılan 2010/3Esas sayılı dosya ile birleştirme kararı vermiştir. Birleştirme sonrası Bozkır Kadastro Mahkemesi 14.03.2014 tarihli ve 2010/3 Esas ve 2014/18 Karar sayılı ilamı ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, kadastro tespit tutanağının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 06.11.2014 tarihli ve 2014/11205 Esas ve 2014/15285 Karar sayılı ilamı ile Kadastro Mahkemelerinin genel mahkemelerden aktarılan elatmanın önlenmesi talepli davalara bakmakla yetkili olduğunu, ancak kal istemli davalar yenilik doğurucu hüküm tesisini gerektirdiğinden dosyanın tefriki ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yargı yeri belirlemesine ilişkin bu karar üzerine Bozkır Kadastro mahkemesi tarafından kal yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın bir sureti Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne; dava konusu çat yaylasında bulunan fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 31.08.2009 tarihli raporda A, B, E, F harfleri ile belirtilen taşlıklardan oluşan basit taş duvardan yapılmış yapıların ve bu raporda C harfi ile gösterilen basit taş duvar ile yapılmış tuvaletin kal’ine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili ve diğer davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Somut olayın incelenmesinde;
Mahkemece, Dairemizin bozma kararı sonrası Sulh Hukuk Mahkemesine ait dosyada kadastro bilirkişisi tarafından hazırlanan 31.08.2009 tarihli rapor hükme esas alınarak dava konusu yapıların kal’ine karar verilmiş ise de, bu haliyle verilen karar infaza elverişli olmadığı gibi dosya içeriğine de uygun değildir. Çünkü dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda kadastro 02.02.2016 tarihi itibariyle kesinleşmesine rağmen kesinleşen kadastral sınırlar esas alınarak inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm tesis edilmiştir. Bu durumda mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve dava konusu taşınmazda yol olarak ayrılan kısımların tespiti ile davalıların yola müdahalesinin ne şekilde bulunduğu hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. İçeriği denetime elverişli olacak şekilde davalıların elattığı belirtilen yerlerin mahallinde uzman bilirkişilerce hazırlanacak rapordaki krokiye işaretlettirildikten sonra sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ve diğer davalılar vekillerinin ayrı ayrı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön