14. Hukuk Dairesi 2016/12298 E. , 2019/4367 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/12298 E. , 2019/4367 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2011 ve birleştirilen davada 06.09.2013 günlerinde verilen dilekçelerle geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili, bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya ait 527 parsel sayılı taşınmazın yolu olmadığını belirterek en az bir aracın geçebileceği mesafede geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Birleşen dava dosyasında 149 parselde yer alan taşınmazın sahibi olan ...'nın dava tarihinden önce vefat etmesi nedeniyle geçit hakkı davasını mirasçılarına yöneltmiştir.
Davalı Hazine vekili, hazine arazisinden geçit hakkı kurulması halinde arazinin değer kaybedeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım davalılar vekili, geçit hakkı istenilen parsel üzerinde kalıcı olmayan baraka niteliğinde yapı olduğunu geçit hakkının samimi olmadığını beyanla 1 ve 3 nolu alternatiflerin geçit hakkı için değerlendirmeye alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 27/06/2013 havale tarihli raporunda 3 nolu güzergah olarak gösterilen kırmızı renge boyalı yer üzerinden 149 nolu parselden 212,22 metrekare 277 nolu parselden 8,30 metrekare ve 275 nolu parselden 8,64 metrekare alınmak suretiyle davacıya ait 527 parsel lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Hazine vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz edilmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılması da gerekebilir.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün 'İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili' başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; mahkmece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 3.alternatif olarak belirtilen güzergah üzerinde geçit hakkı tesis edilmiş ise de; bu güzergah Marmaris-Bozburun karayolu ile sınır olup geçit güzergahının anılan karayoluna bağlandığı görülmektedir. Bu durumda kurulan geçit yeri paftasına işaretlenerek Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilmeli, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup, oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceği ve bunun için ne yapılması gerektiği sorulmalı, karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise başka alternatifler üzerinde durulması gerekmektedir. Ancak bu değerlendirme yapılırken Uyap Takbis sisteminden yapılan sorgulamada lehine ve aleyhine geçit kurulan parsellerin tapusu pasif gözükmekte olduğundan güncel tapu kaydı temin edilerek tespit edilen yeni parsel numaraları dikkate alınmalıdır.
Öte yandan 25.11.2014 havale tarihli ek rapora göre 2013 yılında yapılan keşif tarihi itibariyle tesis edilen güzergahın değeri belirlendiğinden mahkemece yeniden ek rapor alınarak karar tarihine yakın olacak şekilde güzergahın bedeli hesaplatılmalı, bir önceki rapora göre eksik kalan kısım varsa depo ettirilmelidir.
Kabule göre de; hüküm sonucunda tesis edilen geçit hakkının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yer alan özel sütüna şerh edilmesine karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Eksik inceleme ve araştırma nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenler ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön