14. Hukuk Dairesi 2016/18065 E. , 2019/4324 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/18065 E. , 2019/4324 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 6672 parsel sayılı taşınmazı 1977 yılında ... Belediyesinden 1050TL'ye satın aldığını, parselin konut imarlı ve arsa vasıflı olduğunu, 1980 yılında ... Belediyesinin kapatılarak ... Belediyesine tüm hak ve yükümlülükleri ile devredildiğini, ... Belediyesinin 06.03.2015 tarihli yazısı ile müvekkilinin taşınmazında tasarrufunun kısıtlandığını öğrendiğini, ... Belediyesince konut imarlı olarak satılan arsanın imar planı değiştirilerek konut imarından çıkarıldığını, müvekkilinin tasarruf hakkının kısıtlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının ayıplı mal için ödemiş olduğu 10.000,00TL tazminatın alım tarihinden itibaren en yüksek faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 'idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı' başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir.
Öte yandan, tapu iptal ve tescil davaları tapu siciline yönelik olup, İYUK'nun 2. maddesi kapsamında idari dava türü değildir.
Somut olayda da; davadaki istek davalı belediyeden konut imarlı olarak satın alınan taşınmazın imar durumunun değişmesi sonucu davacının taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlandığından bahisle ödenen satış bedelinin tazmini istemine ilişkin olmakla davanın idari eylem ve işlemden dolayı açılan tam yargı davası olmadığı anlaşıldığından adli yargının görevli olduğu, davaya genel mahkemelerce bakılması gerektiği açıktır. O halde mahkemece, davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği hususu ve diğer dava şartları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön