14. Hukuk Dairesi 2016/16214 E. , 2019/2426 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/16214 E. , 2019/2426 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.09.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların paydaşı olduğu ... İli, ... İlçesi, 106 ada 185 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, aynı ada 340 ve 177 sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Aleyhine geçit hakkı tesisi istenilen 106 ada 340 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı ..., davacıların kullanmakta olduğu mevcut yolun ihtiyacı karşıladığını, daha geniş yol talebinin yersiz olduğunu, taşınmazından geçit hakkı tesis edilmesinin taşınmazının bütünlüğünü bozacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Aleyhine geçit hakkı tesisi istenilen 106 ada 177 parsel sayılı taşınmazın paydaşı ... 1. celse beyanında; yolun açık olduğunu, davacıların yolu zaten kullandıklarını, ancak davacıların araba ile dönemediklerini beyan etmişlerdir.
109 ada 177 parselin paydaşı ...'ın mirasçısı olduklarını belirten davalılar ... oğlu ... ile ... kızı ..., davacıların bu yolu kullandığını, davaya diyeceklerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davacılara ait ... İlçesi Güzelyurt Köyünde kain 106 ada 185 parsel lehine ... İlçesi Güzelyurt Köyünde kain 106 ada 177, 340 parseller aleyhine 12.06.2015 havale tarihli bilirkişilerin hazırlamış olduğu raporda gösterilen 106 ada 177 parselin 8.36m2'lik kısmında 4 m genişliğinde, 340 parselin 2.12m2'lik kısmı üzerinde 4 m genişliğinde geçit hakkı tesisine ve geçit irtifakı olarak tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün 'İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili' başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacılar, paylı mülkiyet halinde paydaşı bulundukları 106 ada 185 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalılara ait 106 ada 340 ve 177 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiş, mahkemece, davanın kabulü ile; 106 ada 185 parsel lehine aynı yer 340 ve 177 parsel aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Aleyhine geçit hakkı tesis edilen 106 ada 177 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerinden ... oğlu ...'ın ölü olduğu dosyada mirasçılık belgesinin bulunmadığı görülmüştür. Adı geçen tapu kayıt malikinin mirasçılık belgesi ilgilisinden temin edilmeli, mirasçılarının usulüne uygun olarak davada taraf olması sağlanmalıdır.
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 12.06.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda gösterilen 2 numaralı güzergahtan geçit hakkı tesis edilmiş ise de kesintisizlik ilkesi ihlal edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki 2 numaralı güzergahın genel yola ulaşmadığı, genel yol ile arasında aynı yer 183 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede 183 parsel sayılı taşınmazın 378,22 metrekare yüzölçümünde ve tarla vasfında davacıların paylı mülkiyetinde olduğu görülmüştür. Geçit hakları kişiler lehine değil taşınmazlar lehine kurulacağından, lehine geçit hakkı istenilen 185 parsel ile 183 parsel sayılı taşınmazların maliki aynı olsa da 185 parsel sayılı taşınmazdan yola ulaşımın sağlanması için 183 parsel sayılı taşınmazdan akdi irtifak kurulması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacı tarafa makul süre verilerek davacılara ait parseller arasında akdi geçit hakkı kurulması sağlandıktan sonra geçit hakkı ile ilgili hüküm kurulması gerekir.
Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön