14. Hukuk Dairesi 2016/11276 E. , 2019/1849 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/11276 E. , 2019/1849 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... Çırpıcı Mahallesi 2718 ada 22 parsel sayılı 750 m2'lik taşınmazın davalılar adına paylı olarak tapuda kayıtlı olduğunu, bu parsel üzerinde 40-50 yıllık gecekondusunun bulunduğunu, 05.03.1985 tarihinde 288 metrekarelik yer için davacıya tapu tahsis belgesi verildiğini ve arsa bedelinin tamamını ödediğini, belirterek taşınmazın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile 288 metrekarelik tapu tahsis belgesi gereğince bu kısmın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir
Davalı ..., davanın idari yargıda açılması gerektiğini, davacıya, gecekondusu bulunan taşınmaz için tapu tahsis belgesi verildiğini, davacının arsa bedeli olarak yeminli özel teknik büroların dosyaları düzenlemesi sırasında kendi beyan ettiği bedeli ödediğini, taşınmaz ile ilgili belediyece arsa bedel tespiti yapılmadığını, taşınmazın tapusunun verilebilmesi için rayiç bedel tespiti yapılarak bu bedelin ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir
Davalı ..., taşınmazın 235/750 payının müvekkili belediye adına kayıtlı olduğunu ve 288 m2'lik kısımda davacının gecekondusunun olduğuna dair tahsis şerhi bulunduğunu, davacının kendi hissesi için herhangi bir ödeme yapmadığını ve arsa bedelini ödemediğini belirterek davanın reddini istemiştir
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması,
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (...) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Yukarıda açıklandığı gibi dava konusu taşınmazın bulunduğu yer imar planında konut alanında kalıp kalmadığı araştırılmalı, konut alanında kalmış ise tahsis yapılan 1879 ada 3 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması sırasında uygulanan ... oranı ilgili Belediyeden sorulmalı ve belirlenen bu oranda davacıya tahsis edilen miktardan tenkis yapılmak üzere kalan miktar üzerinden tescile karar verilmelidir.
Diğer taraftan, tapu tahsis belgesini veren ... Belediye Başkanlığının tapudaki hissesinden tapunun iptaline karar vermek gerekir iken tamamı üzerinden 288/750 payın iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,04.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön