14. Hukuk Dairesi 2019/17 E. , 2019/8143 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/06/2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27/12/2012 tarihli 2012/12192 Esas, 2012/15952 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/02/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral parselin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu Kabasakal Köyü 1167 (195) kadastral parsel sayılı, 2546 m2 yüzölçümlü taşınmazın Hazine adına kayıtlı iken imar uygulamalarına tabi tutulduğunu, ancak ... Belediyesi ile ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tescilini, ikinci kademede ise tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dair verilen kararın, taraf vekillerince temyizi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin, 27/12/2012 tarihli, 2012/12192 Esas- 2012/15952 sayılı Kararı ile '....tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicil kaydının oluşturulmasına rağmen tescil işlemi sırasında ... Belediyesi adına yapılan tescilin hatalı olduğu anlaşıldığından yapılacak araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmelidir.' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dair 'Dava konusu edilen ... İli, ... İlçesi, Kabasakal Köyü bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11.12.2009 günlü rapor ve krokide 5598 ada 6 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 104.00 m2 lik kısmının, 9 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 301.79 m2 lik kısmının, 11 parsel sayılı taşınmazın C harfi ile gösterilen 28.56 m2 lik kısmının, 12 parsel sayılı taşınmazın (D) harfi ile gösterilen 128.12 m2 lik kısmının, 13 parsel sayılı taşınmazın (E) harfi ile gösterilen 229.27 m2 lik kısmının, 14 parsel sayılı taşınmazın (F) harfi ile gösterilen 294.58 m2 lik kısmının, 15 parsel sayılı taşınmazın (G) harfi ile gösterilen 402.91 m2 lik kısmının, 16 parsel sayılı taşınmazın (H) harfi ile gösterilen 777.47 m2 lik kısmının tapularının iptali ile aynı bilirkişi raporunda (K) harfi ile gösterilen 39,17 m2'lik imar planında yol olarak görünen kısmının imar sicilinin iptali ile kök kadastro parseline döndürülmek suretiyle davacı Hazine adına tesciline,' şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar ... ile ... vekillerinin tüm, davacı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Öte yandan; tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Yine; kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, ihyası talep edilen kadastral parselin kapsamında kalan imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekir ve bu davanın özelliği itibariyle kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür.
Kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi; ihyası istenilen kadastral parseller üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez. Öte yandan, verilecek ihya kararının, kapsamında kalan tüm imar parsellerinin maliklerinin mülkiyet haklarını etkileyeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda; dava konusu 2546 m2 yüzölçümlü 1167 (195) kadastral parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediyesi ve ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptaline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği dosya kapsamıyla sabittir. Davacı da, bu nedenle sicile yönelik iptal ve tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere kısmi ihya kararı verilemeyeceği halde dava konusu taşınmazların toplam 2.305,87 m2'sinin iptaline karar verilmiş, ihyası istenen 1167 (195) kadastral parsel sayılı taşınmazın, 2.546 m2 yüzölçümü ile eski hale ihya edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir. Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 11/12/2009 tarihli bilirkişi heyet raporu ve eki kroki ile, ... Kaymakamlığı Kadastro Müdürlüğünün 07/08/2008 tarihli yazısı ekinde gösterilen krokilerin incelenmesinde çekişme konusu 1167 (195) kadastral parsel sayılı taşınmazın çap sınırları üzerinde imar uygulamasıyla oluşturulan davaya konu 1598 ada 6, 9, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 sayılı imar parsellerinin yanında, aynı ada 17 sayılı imar parselinin de kısmen bu sınırlar içerisinde kaldığı anlaşılmasına rağmen bu kısmın alanı saptanmadığı gibi; 17 sayılı imar parseli hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, 17 sayılı imar parselinin maliklerinin mülkiyet haklarını da etkiler şekilde ihya kararı verilmiş olması isabetsizdir.
O halde, öncelikle 1598 ada 17 sayılı imar parseli bakımından da kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil davası açması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra 17 sayılı imar parselinin, ihyası istenilen kadastral parseller sınırları kapsamında kalan alanı belirlenerek infaza elverişli bir biçimde karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) No'lu bent uyarınca davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davacı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) No'lu bent uyarınca davacı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2019/17 E. , 2019/8143 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat