14. Hukuk Dairesi 2016/9060 E. , 2019/6639 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/9060 E. , 2019/6639 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Somut olayda; Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, gerekçeli kararın başka adresi bilinmediği gerekçesiyle davalı ...'ın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesinin yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğu; öte yandan davalı ...'in kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan; Tebligat Kanunu m.11/1, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18/1. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen davalarda gerekçeli kararın tebliğinin vekile yapılması gerektiği hükmü doğrultusunda davalı ...'e yapılan gerekçeli karar tebliğinin belirtilen hükümlere aykırı olduğu ve muhatapların savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla yukarıda açıklanan ilkeler ışığında gerekçeli kararın tebliği ve temyiz süresinin dolması beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 15.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön