14. Hukuk Dairesi 2016/15984 E. , 2019/1697 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/15984 E. , 2019/1697 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.06.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının 217 ada 27 parsel sayılı taşınmazda 1/3 hisseyi 15.05.2015 tarihinde satın aldığını, dava konusu payın satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla resmi senette 70.000,00 TL olarak gösterilmek suretiyle davalıya satıldığını, gerçek satış bedelinin 30.000,00 TL olduğunu belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, resmi senette gösterilen satış bedelinin gerçek satış bedeli olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak, keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir.
Somut olayda; 217 ada 27 parsel sayılı taşınmazda 1/3 pay 15.05.2015 tarihli satışla davalıya 70.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 30.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. İnşaat bilirkişisi 16.02.2016 tarihli raporunda 1/3 hissenin değerinin 17.920,00 TL olduğunu saptamıştır. Mahkemece, davacı tarafa bu bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda davacının bedelde muvazaa iddiası ile ilgili ileri sürdüğü belge ve delilleri toplanıp, tanıkları da dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön