14. Hukuk Dairesi 2016/11344 E. , 2019/1342 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/11344 E. , 2019/1342 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, sözleşme bedelinin ödenmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davada dayanılan 15.03.1996 günlü sözleşme biçimine uygun düzenlenmiştir. Gerçekten, anılan sözleşmede satış bedelinin 18.04.1996, 23.04.1996 ve 25.04.1996 tarihli üç ayrı çekle ödeneceği yazılıdır. Davalılar, ödemenin yapılmadığını savunduklarına göre, satış bedelinin sözleşmede bahsi geçen çeklerle ödenmediğini ispatla yükümlüdürler.

Bu durumda, mahkemenin davacının ödeme iddiası da gözönünde tutularak, gerçekten ödenmeyen çek olup olmadığı, vaat borçlusunun bunların ödenmesini vadesinde davacıdan isteyip istemediği, ödenmeyen çeklerde ciro varsa hamilleri tarafından davacıya ihbarname gönderilip gönderilmediği, ödenmediği iddia edilen çekler için davacıya protesto çekilip çekilmediği, protestoların davacıya tebliğ edilip edilmediği ile davacının edimini yerine getirmede temerrüde düşüp düşmediği hususlarının soruşturarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil istemine ilişkindir.
Davalı vaat borçlusu satış bedelinin ödenmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir.
Taşınmaz satımında satış bedeli satış sözleşmesinin asgari objektif unsurları arasındadır. Vaat alacaklısı ferağ suretiyle tescil talep etmiş; ancak, vaat borçlusu kararlaştırılan satış bedelinin ödenmediğini savunmuşsa, ödemenin yapıldığını ispat yükü vaat alacaklısına düşer.
Davada davacının dayandığı 15.03.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin 18.04.1996, 23.04.1996, 25.04.1996 keşide tarihli üç ayrı çekle ödeneceği yazılıdır. Davalı ise satış bedelinin ödenmediğini savunmuştur.
Ayrıca davacının ödeme yaptığını belirttiği çeklere yönelik olarak (...’ı devralan) ... tarafından mahkemeye hitaben yazılan 10.06.2015 tarihli cevabi yazıda, Tarişbank’tan devrolunan çek kayıtları arasında çeklerle ilgili bir kayıt tespit edilemediği bildirilmiştir.
Gerek Dairemizin, gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararlarında, satış bedeline karşılık çek verilmesinin bedelin ödendiği anlamına gelmediği, bedelin ödenmediği savunulmuşsa alıcının çek bedelini ödediğini ispat etmek zorunda bulunduğu ilke olarak kabul edilmiştir. Davacı satış bedelini ödediğini ispat edemediğinden mahkemece davanın reddi yönünde kurulan hüküm yerindedir. Kararın onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön