14. Hukuk Dairesi 2017/299 E. , 2020/8421 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2017/299 E. , 2020/8421 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastro öncesi satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı ... (Yargılama sırasında vefatı ile mirasçıları) vekili, müvekkilin 177 ada 83 parsel sayılı taşınmazı 22.07.1990 tarihinde satın aldığını, davacının babası ... adına tespit gören 146 ada 26 parsel sayılı taşınmazın yarısının amcası Bekir Dağaşan’a ait olup, amcasından ise payına isabet eden 1/3’ünü 1988 yılında satın aldığını, 150 ada 44 parsel sayılı taşınmazın ise ... mirasçıları adına tespit gördüğünü, davacının bu taşınmazın yarısını satın aldığını, 177 ada 90 parsel sayılı taşınmazın 1988 yılında yarısını satın aldığını, 152 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 1965 yılında yarısını satın aldığını, 142 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1988 yılında yarısını satın aldığını, dava konusu 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazların ise ... adına tescil edildiğini, bu taşınmazın 1/3 payının ise kardeşinin düğün masraflarının ödenmesi karşılığında davacıya verildiğini, davacının dava konusu taşınmazlardaki satın aldığı paylara satın alma tarihinden bu yana malik sıfatıyla zilyet olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda belirtilen oranlardaki payların, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalı ..., davalı ... ... ve davalılar ... vd. vekili, 147 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 177 ada 90 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer parseller yönünden ise açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... vd. vekili dava konusu 147 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile sınırlı olmak üzere temyiz etmiştir.
Temyiz talebi doğrultusunda 147 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede; dava konusu 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, 1367,71 m2 yüzölçümlü, arsa vasfı ile 23.01.2009 tarihinde ... mirasçıları adına elbirliği mülkiyeti şeklinde tescil olunduğu, ölü davacı ...’ın da elbirliği ortaklarından olduğu, bu taşınmaz yönünden dayanılan 23.06.1962 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, ...’ın diğer oğullarının düğünlerini yaptığını, ancak ...in düğünü için harcayacak parası olmadığını belirterek...’in kardeşlerine düğününde yardım etmeleri halinde taşınmazın 1/3'er payını devredeceği hususunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Kök muris ...’nın ölüm tarihinin ise 22.02.1999 olduğu sabittir. Taşınmaz başında dinelenen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları değerlendirildiğinde ise; yargılama sırasında vefat eden davacı ...’in, yaklaşık 10-15 yıl kadar önce 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını telle çevirdiği, bu kısma kardeşlerinin rızası olmasa da sondaj kuyusu yaptırarak kullandığını, bu kullanımın ...’ın ölümünden sonra olduğu yönünde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazın senetsizden ... mirasçıları adına tespit gördüğü, taşınmazın öncesinin tapusuz olup davacı tarafın 1962 tarihli senede dayandığı, bu haliyle taşınır hükümlerine tabi değerlendirme yapılacağı, ancak tüm dosya kapsamı gözetildiğinde 147 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ...’a zilyetliğinin devredilmeyip taşınmazın, ... terekesi dahilinde olduğu, ...’ın ölümünden sonra ise mirasçılar arasında yapılmış bir taksim bulunmadığına göre 147 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön