14. Hukuk Dairesi 2016/18927 E. , 2020/7254 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/18927 E. , 2020/7254 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi


MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine dair verilen kararın tavzihi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_K A R A R_
I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
1- Hükmün tavzihine ilişkin 16.08.2016 tarihli ek karar, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre doğrudan tebliğ edilmiş ise de, muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılarak bu adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilmek suretiyle tebligatın buraya yapılacağına ilişkin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri gözardı edilerek, davalıların ilk seferde adres kayıt sisteminde yer alan adreslerine yapılan bu tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, 16.08.2016 tarihli ek kararın adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin dolmasının beklenmesi,
2- Dosya içerisinde ve UYAP kaydında rastlanamadığından, tavzih talebinde bulunan davalılar ..., ... ve ...'nin Av. ...'e verdikleri vekaletnamelerin ilgilisinden temin edilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön