14. Hukuk Dairesi 2020/2280 E. , 2020/5281 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2020/2280 E. , 2020/5281 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/07/2014 gününde verilen dilekçe ile mecra irtifakı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 19/12/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin maliki olduğu 169 ve 170 parsel sayılı taşınmazların bitişiğinde bulunan davalı ... adına kayıtlı 281 parselden geçmekte olan kanaldan müvekkillerine ait taşınmazlar lehine mecra irtifakı kurulmasını talep etmiş; 10.12.2019 tarihli duruşmada 169 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat etmiştir.
Davalı ... ve mirasçıları vekili, davacının aralarındaki husumet nedeniyle bu davayı açtığını ve davacı taşınmazlarının yararlandığı başka drenaj kanallarının olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve mirasçıları, kışın yağan yağmur nedeniyle tarlaları su basmaması için kanalın sürekli açık olması gerektiğini belirterek davayı kabul etmiş ve davacıdan herhangi bir bedel istemediklerini, ancak ücretin tamamının diğer davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi durumunda ücret talepleri olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04.06.2018 tarih, 2018/2325 Esas, 2018/4340 Karar sayılı ilamı ile, “Davadaki istek yağmur sularının akıtılmasına ilişkin mecra irtifakı tesisine ilişkindir. Davacı, yağmur sularının akıntısı için mecra irtifakı talep ettiği halde mahkemece, davacı talebi nazara alınmaksızın yol olarak geçit hakkı isteniyormuş gibi “Geçit hakkı tesisi” şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda yerel mahkemece, yukarıda değinilen ilkelere göre inceleme ve araştırma yapılması, mevcut bilirkişi raporları da irdelenmek ve gerekirse yeniden keşif yapılmak suretiyle zorunlu görüldüğü takdirde mecra irtifakının kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 169 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 170 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile 170 parsel sayılı taşınmaz lehine, 281 parsel sayılı taşınmaz aleyhine mecra irtifakı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili temyiz etmişlerdir.
Bozma ilamında da değinildiği üzere, mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde çevre taşınmazların tamamı değerlendirmeye alınarak irtifak hakkı kurmaya elverişli olanlar belirlenerek hukukun genel bir ilkesi olan “Fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; davacı tarafa ait 170 parsel sayılı taşınmaz lehine, 281 parsel sayılı taşınmazın 2.935,46 m2 kısmı üzerinden taşınmazı bölecek şekilde mecra irtifakı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Komşu taşınmazın kullanım bütünlüğünü bölecek şekilde mecra irtifakı kurulması, komşuluk hukuku ilkelerine ve taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibine ve en az zarar verecek yerden geçit hakkı kurulması ilkesine aykırıdır. 281 parsel sayılı taşınmazın kullanım bütünlüğünü bölecek şekilde mecra irtifakı kurulması hâlinde kalan taşınmazdan ekonomik olarak yararlanma olanağı kalmayacak, irtifak yüzünden yüklü taşınmaz malikinin uğrayacağı zarar ile yararlanan taşınmaz malikinin elde edeceği yarar arasında açık bir orantısızlık ortaya çıkacaktır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek, 281 parsel sayılı taşınmaz aleyhine mecra irtifakı kurulmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan; hükme esas alınan 19.11.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, lehine mecra irtifakı tesis edilen 170 parsel sayılı taşınmazı Kızılark’a bağlayacak şekilde ve mahkemece kurulan mecra irtifakına ilave olarak, dava dışı Hazine adına kayıtlı ve kanal vasıflı 294 parsel sayılı taşınmaz aleyhine de mecra irtifakı kurulması gereğine değinilmiş olmasına rağmen, mahkemece sadece 281 parsel sayılı taşınmaz aleyhine mecra irtifakı kurularak kesintisizlik ilkesinin de gözetilmemesi doğru bulunmamıştır.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı olarak, 170 parsel sayılı taşınmaz lehine başka alternatiflerden mecra irtifakı kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılmadan, 281 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölerek ekonomik kullanım bütünlüğünü bozan ve kesintisizlik ilkesini ihlal ederek mecra irtifakı tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön