14. Hukuk Dairesi 2016/16387 E. , 2020/5239 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/16387 E. , 2020/5239 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suya elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... Mahallesi, ... Deresi mevkiine 1969 yılında kaymakamlıkça tüm halkın kullanımına sunulmuş bir çeşme yapıldığını, 1998 yılında davalıların anılan çeşmeye gelen suyun toplandığı deponun 100 metre kadar sol tarafına çeşme yaparak suyun mecrasını değiştirdiklerini, suyun birazını kendi çeşmelerine akıttıklarını, davacının bu duruma itiraz etmesi üzerine davacının, bu sudan 2012 yılına kadar kullanmasına izin verdiklerini, ancak 2012 yılından itibaren deponun suyunun tamamen kuruduğunu, suyun davalı ...’nun çeşmesine akıtıldığını, davacının kullanımının engellendiğini ileri sürerek davalıların suya elatmalarının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil ..., 04.05.2015 tarihli dilekçesiyle davaya konu sudan yararlanmak istediğini belirtmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuş; dahili davalı vekili, müvekkili olduğu belediye yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nin 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1)Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2)Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, ..., İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3)Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılıp mahalle olması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması gerekmektedir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesi i ve r bentleri ile Ordu Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Yönetimine Dair Teşkilat Yönetmeliğinin 5. maddesi gereği su ve kanalizasyon hizmetleri, su havzalarının ve su kaynaklarının korunması yetkisi Ordu Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bu nedenle büyükşehir belediyesi sınırları içindeki su kaynaklarından sorumlu OSKİ Genel Müdürlüğünün de usulüne uygun bir şekilde davaya dahil edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön