14. Hukuk Dairesi 2016/13130 E. , 2020/3261 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/13130 E. , 2020/3261 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/06/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni veraset belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin babaannesi ...'ın ilk eşi ... mirasçılarını gösteren Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/89 Esas, 2012/155 Karar sayılı 06/02/2012 tarihli mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu, davacı ... ile Yılmaz Tandoğan'ın mirasçı olarak gösterilmediğini belirterek Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/89 Esas, 2012/155 Karar sayılı 06/02/2012 tarihli mirasçılık belgesinin iptali ile muris ...'un mirasçılarını ve miras hisselerini gösteren yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK'nin 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda 'Taraflarca hazırlama ilkesi' geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir (TMK md.7). Hakim çekismesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, iptali istenen ... mirasçılık belgesine göre ölümü sırasında sağ olan ve daha sonra vefat eden eşi ...'ın tek mirasçısı müşterek çocukları ... olarak gösterilmiştir. Ancak incelenen ... nüfus kayıtlarına göre; ... isimli eşinden olan çocukları ...'dan sonradan vefat ederek geriye kızı ...'ı mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmaktadır. Nitekim bu durum, Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/369 Esas, 2014/392 Karar sayılı ilamında ... adına verilen mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre; davacı ...'ın babaannesi olan ...'da dolayı ... mirasçısı olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön