14. Hukuk Dairesi 2020/4193 E. , 2020/8757 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalı- birleştirilen davada davalı aleyhine 13/10/2003 ve 20/01/2009 günlerinde verilen dilekçelerle tapu iptali ve tescil, ıslah ile irtifak haklarının Hazine adına tescili talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, bir kısım parseller yönünden davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 23/10/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ve birleştirilen dava tapu iptali ve tescil ıslah ile irtifak haklarının Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile 3096 sayılı Kanun kapsamında elektrik üretimi ve dağıtımı faaliyetinin yapılması amacıyla 09.03.1998 tarihinde imtiyaz sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin Bakanlar Kurulunun 12.06.2003 tarih, 2003/5712 sayılı Kararı ile fesh edilerek davalıya verilen işletme hakkının yürürlükten kaldırıldığını, sözleşme uyarınca davalıya devredilen taşınmazların davacıya devredilmesi gerektiği halde ihtarlara rağmen devredilmediğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini; ıslah ile davalı lehine olan irtifak haklarının da terkini ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine Dairemizin 05.06.2017 tarihli 2015/4086 Esas ve 2017/4655 Karar sayılı ilamı ile 'Davacı ... vekili tarafından ... Köyü 1173, 1163, 1263 parsel sayılı taşınmazlar ile Kemer Mahallesi 555 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil talebinde bulunulmasına rağmen mahkemece söz konusu parseller hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması, hükmün 1. bendinin son paragrafında taşınmazların tedavül görmesi halinde tedavül gördüğü taşınmazlara sirayet eden tapu ve irtifak haklarının da aynı şekilde yansımalı olarak iptali ile davacı ... Hazinesi adına tesciline şeklinde infaza elverişli hüküm kurulmaması, davacı vekili tarafından talep konusu yapılmayan ... köyü 1273, 1153 parsel ile Kemer Mahallesi 255 ada 1 parsel hakkında hüküm kurulması, mahkemece kabul kararı verilen ... köyü 1126 parsel, Kemer Mahallesi 480, 483, 484, 485 ve 486 parseller ile Yukarı Mahallesi 186 ada 190 parsel sayılı taşınmazların malikleri 3. kişiler olduğu ve davada taraf olarak gösterilmedikleri halde bu taşınmazlar yönünden davanın husumet yokluğundan reddi yerine davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği, diğer yandan davalı ... Elektrik A.Ş.'nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilip devredilmediğinin araştırılarak husumetin ...'ye yöneltilmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmemesinin de doğru olmadığı' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, 'bir kısım parseller yönünden davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kayıtlarının ve irtifak haklarının iptali ile Hazine adına tesciline, diğer bir kısım parseller yönünden davanın husumet yokluğundan reddine' karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava konusu ... Köyü 1152 parsel sayılı taşınmaz ve 1151 parsel yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26/1 maddesi hükmünce hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu emredici hüküm olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Aynı maddenin 2. bendine göre hakimin tarafların talebiyle bağlı olmadığına dair kanun hükümleri saklı ise de; somut olayda uygulanması gereken böyle bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Uygulama ve doktrinde buna taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
Somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde ... Köyü 1152 parseli (yenileme ile 129 ada 2 parsel) dava konusu ettiği halde hüküm sonucunda 1152 parsel yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.
Öte yandan dava konusu edilen ... Köyü 1151 parsel yenileme ile 129 ada 1 parsel olduğu halde mahkemece iki defa 1151 parsel hakkında hüküm kurulduğu ilkinde 1151 parselin yenilenmesi ile oluşan 129 ada 1 parsel hakkında hüküm kurulduğu buna rağmen ikinci kez aynı konuda hüküm tesis edilerek bu defa 1151 parselin yenilenmesi ile 129 ada 2 parselin oluştuğu kabul edilerek bu parsel hakkında da yeniden hüküm kurulduğu görülmüştür. Halbuki 129 ada 2 parsel, 1152 parselin yenilenmesi ile oluşmuş olup 1151 parselin yenilenmesi ile oluşmadığı halde 1151 parsel hakkında iki kez hüküm kurularak bu şekilde karar verilmesi de doğru olmayıp, hükmün 1151 parsel ve 1152 parsel yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. fıkrası uyarınca; ''Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.''
Somut olaya gelince; dava konusu edilen ... Köyü 1521 parsel yenileme ile '935 ada 23 parsel' olduğu halde hükümde '9354 ada 23 parsel' olarak yazılması, ... Köyü '1278 parsel' yenileme ile '261 ada 2 parsel' olduğu halde '262 ada 2 parsel' olarak yazılması, yine ... Köyü '1558 parsel' yenileme ile '238 ada 1 parsel' olmasına rağmen hükümde '138 ada 1 parsel' olarak yazılması, Taşağıl Köyü '3362 parsel' talep edildiği halde hükümde '3367 parsel' olarak yazılması, ... Köyü 1082 parsel yenileme ile '145 ada 11 parsel' olduğu halde hükümde '145 ada 119' parsel yazılması doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince bu parseller yönünden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Dava konusu edilen diğer parseller yönünden yapılan incelemede;
Davacı ile davalı arasında 09.03.1998 tarihli imtiyaz sözleşmesinin imzalandığı, Bakanlar Kurulunun 12.06.2003 tarih, 2003/5712 sayılı kararı ile imtiyaz sözleşmesindeki 19.maddeye dayanarak sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından Bakanlar Kurulu kararının iptali istemi ile açılan davada Danıştay 13. Dairesinin 2005/5919 Esas sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, imtiyaz sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle davalıya devredilen taşınmazların Hazineye iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından dava konusu edilen diğer parseller yönünden bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Köyü 1152 parsel ve 1151 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün BOZULMASINA; (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun ... Köyü ile başlayan 1.bendinin 10. paragrafında yer alan '9354 ada 23 parselin' kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine '935 ada 23 parselin', ... Köyü ile başlayan 11. paragrafının 7.satırında yer alan '262 ada 2 parselin' kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine '261 ada 2 parselin', aynı paragrafın 24.satırında yer alan '138 ada 1 parselin' kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine '238 ada 1 parselin', Taşağıl Köyü ile başlayan 29.paragrafında yer alan '3367 parselin' kelimesinin hükümden çıkarılarak yerine '3362 parselin', ... Köyü ile başlayan 30.paragrafında yer alan '145 ada 119 parselin' kelimelerinin hükümden çıkarılarak yerine '145 ada 11 parselin' kelimelerinin yazılmasına, hükmün bu parseller yönünden DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2020/4193 E. , 2020/8757 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat