14. Hukuk Dairesi 2017/1437 E. , 2020/8263 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 02.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma aktine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 274 parsel sayılı taşınmazın tarafların murisi ... adına kayıtlı olduğunu, ancak ...'ın mirasçılarından ...'nin bakıma muhtaç, malul durumda biri iken eşi ... ...’ın ölünceye kadar kendisine bakıp gözettiğini, karşılığında da ölünceye kadar kendisine bakıp gözetmek koşulu ile ... Noterliği’nin 06.09.2006 tarihli ve 2337 yevmiye numaralı sözleşmesi ile ... lehine hissesini devrettiğini, bakım borçlusu eşi ...’nin de öldüğünü belirterek, bakım alacaklısı ...'nin payı ölünceye kadar bakım akti gereğince eşi ...’ye bırakıldığından dava konusu hissenin bakım borçlusunun mirasçıları olarak kendisi ve çocuklarının adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “274 parsel sayılı taşınmazın ... kızı ... ...' a ait olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın ... ...' a ait olan 2.290,91 m2 hissesinin ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.2.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı kararı)
Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde, ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için, tapu iptali ve tescil davasının bakım borçlusu ya da onun külli halefleri tarafından bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açılabilir.
Sözleşmenin, bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı, bakım alacaklısının sağlığında kullanılması gereken bir hak olduğundan, bakım alacaklısı mirasçılarının bakım borçlusunun edimini yerine getirmediğine yönelik savunmaları bu davada dinlenmez.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım borçlusunun hakkına dayalı olarak mirasçılardan biri tarafından açılan tapu iptal ve tescil talebidir. Bu tür davalarda dava tereke adına açılacağından mirasçılardan sadece birisinin dava açma yetkisi bulunmamaktadır. Elbirliği mülkiyetine ilişkin durumlarda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Hal böyle iken bakım borçlusunun hakkına dayalı davada taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi
14. Hukuk Dairesi 2017/1437 E. , 2020/8263 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat