14. Hukuk Dairesi 2016/17207 E. , 2020/7452 K.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.04.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 28.03.2008 tarihinde vefat eden davacı murisi ...’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile davacının mirası hükmen reddetmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı menkul ve araç olup olmadığı ile bankalar, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulmak suretiyle ve zabıta marifetiyle de araştırılarak alacak-borç durumunun araştırılmadığı anlaşılmıştır. Özellikle davalının sunduğu belgelerden anlaşıldığına göre, muris adına tescilli olduğu gerekçesiyle üzerine davalı ... dairesince haciz işlenen 06 FPN 83 plakalı aracın sorgulanmaması; tapudan murisin aktif-pasif taşınmazlarının sorulması üzerine cevaben bildirilen Ankara/Çankaya/Anıttepe Mahallesindeki 4249 ada 37 parseldeki 37 No’lu bağımsız bölümün murisin ölüm tarihi itibariyle mülkiyetinde olan ancak ölümünden sonra 09.04.2008’de satıldığının gözardı edilmesi nedenleriyle murisin terekesinin ölüm tarihi itibariyle noksan ve yanılgılı değerlendirildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, murisin 28.03.2008 tarihi itibariyle bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının, vergi dairesinde mükellefiyet kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili banka, emniyet müdürlükleri ve vergi dairelerine yazı yazılmalı, murise ait taşınmazların da yine 28.03.2008 tarihi itibariyle değerlerinin belirlenmesi gerekir. Terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da murisin ölüm tarihi itibariyle borçlarının tespiti sağlanmalıdır. Terekenin durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre ise, davacı vekilince sunulan vekaletnamede mirasın reddine ilişkin özel yetki bulunmaması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/17207 E. , 2020/7452 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat