14. Hukuk Dairesi 2016/18821 E. , 2020/7133 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/18821 E. , 2020/7133 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2013 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleştirilen davada davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 16.09.2013 gününde verilen dilekçeyle temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 15.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal birleşen dava; temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı-birleştirilen dosyada davalı 106 ada 43 parsel maliki olduğunu, davalının da 106 ada 42 parsel maliki olduğunu, davalıya ait taşınmazda yer alan binanın kendisine ait taşınmaza tecavüzlü olduğunu, elatmanın önlenmesi ile tecavüzlü kısmın yıkımına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı-birleştirilen dosya davacısı; 106 ada 42 parsel malikinin babası Ahmet olduğunu, kendisinin de mirasçılardan biri olup aynı zamanda taşınmazın zilyedi olduğunu, davalıya ait 106 ada 43 parsel sayılı taşınmaza iyiniyetli olarak bina inşaa ettiğini, davanın reddini savunmuş, birleştirilen dosyada ise; binayı iyiniyetli olarak yaptığı ve tecavüzlü kısmın değeri arsa değerinden fazla olduğundan tecavüzlü kısmın temliken tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece; 106 ada 42 parsel sayılı taşınmazda yer alan binanın davacıya ait 106 ada 43 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulüne elatmanın önlenmesine ve tecavüzlü kısmın kal'ine, davalı-birleştirilen dosya davacısının iyiniyetli olduğu ispatlanamadığından birleştirilen davanın reddine, karar verilmiştir.
Hükmü davalı-birleştirilen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir.
Elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bu tür davalarda, davalı taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı, yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere elatmanın önlenmesinin yanı sıra yıkım isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm maliklerin davada yer almaları gereklidir.
Mirasçılar tarafından açılan davalarda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
Somut olayda; asıl davada elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilen dava konusu 106 ada 42 parselin tapu kayıt maliki ...'e ait dosya içerisinde yer alan mirasçılık belgesine göre davalı ... dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca taraf teşkilinin usulüne uygun ve eksiksiz olarak sağlanması açısından dava dilekçesi tebliğ edilmeyen mirasçıları tespit edilerek, dava dilekçesinin tebliği ile davada taraf olmaları sağlanmalıdır.
Birleşen dava yönünden ise; dava konusu 106 ada 42 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre, temliken tescil talep eden davacı ...'in ölü malik ... mirasçısı olduğu ve bu sebeple taşınmazda elbirliği halinde malik olduğu, diğer elbirliği maliklerinin ise davada taraf olarak yer almadıkları anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, elbirliği ortaklarının tamamının muvafakatlarının alınması ya da davaya dahil edilmeleri, mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması hususlarında davacıya süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleştirilen dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön