14. Hukuk Dairesi 2016/17993 E. , 2020/6987 K.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2011 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suya elatmanın önlenmesi ve su rejimi kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin mülkiyetinde olan ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 727 ve 748 parsel ile paylı mülkiyet halinde paydaş olduğu 616 parsel sayılı taşınmazların içinden sulama amacıyla DSİ tarafından su geçirildiğini, yıllardan beri bütün köylülerin bu sudan sulama suyu amacıyla faydalandıklarını, müvekkilinin murisinin daha önce bu sudan faydalanmasına rağmen 2005 yılında vefatı sonucu davacının tarlalarına su verilmediğini, kanaldan geçen suyun ... Köyünde bulunan toplam 149.876 m2'lik araziyi suladığını, sulama suyunun bu arazilere fazla geldiğini, geri kalan suyun boşa aktığını, suyun boşa akmasına rağmen köy tüzel kişiliğinin, davacının suyu kullanmasına müdahale ettiğini, müvekkilinin tarlaların içinde 2000 tane elma ağacı bulunduğunu, 50 yıllık ve daha üstü meyve ağaçlarının da tarlada mevcut olduğunu, dereden sürekli su getirme yoluyla bu ağaçların sulanmasının mümkün olmadığını, suya yapılan müdahalenin devam etmesi durumunda bu ağaçların kuruyacağını belirterek suya elatmanın önlenmesini ve 616, 727 ve 748 parsel sayılı taşınmazlar için mevcut suyun debisinin, gününün ve saatinin tespiti ile dönüm bazında sudan pay verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Köyünün muhtarı cevabında, muhtarlığın suya müdahalesinin bulunmadığını, muhtarlığa husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, sorunun suyu kadimden beri kullananlar arasında yaşandığını, suyu kullanan diğer köylülere husumet yöneltilmesi gerektiğini, tüm köy tarafından bilinen bir su rejimi bulunduğunu, davacının tarlalarından birinin havuzbaşı suyu ile sulandığını, diğer 2 tarlasının bağdat suyu ve aşağı bağdat çeşmesi ile sulandığını, davacının son bir kaç yıldır kanal üstündeki susuz tarlasına meyve ağaçları diktiğini, yukarıda anılan sulardan kendi payına düşen kısım ile susuz tarlasını sulaması halinde bir itirazın bulunmadığını, sonradan sulamaya açılan tarlaların kadim kullanım hakkına engel olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 616 parsel sayılı taşınmaz yönünden mayıs ayları için 10 günde bir 48,384 litrelik, haziran ayları için cumartesi günleri 211,680 litrelik, temmuz ayları için cumartesi günleri 300,672 litrelik, ağustos ayları için 10 günde bir 165,024 litrelik suya ihtiyacı olmakla bir saat süreli sulanması için elatmanın önlenmesine, 727 ve 748 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, dava konusu su ve kanala davalı ... tüzel kişiliğinin elatmasının önlenmesini talep etmiştir. Davalı ... tüzel kişiliği suya ve kanala elatmasının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, mahallinde yapılan 03.10.2012 tarihli keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler dava konusu suya muhtarlığın müdahalesine yönelik beyanda bulunmamışlar, dava konusu suya ilişkin kadimden beri köylüler ve onların murisleri arasında paylaşım bulunduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda davalı tarafın dava konusu suya ve kanala bir elatmasının bulunduğu ispat edilemediğinden davalı ... tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın açıklanan gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 09.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/17993 E. , 2020/6987 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat