14. Hukuk Dairesi 2020/335 E. , 2020/6592 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2020/335 E. , 2020/6592 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.10.2019 gün ve 2019/66 Esas, 2019/7128 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu ... Köyü 1048 (76) parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı iken önce ... Belediyesi, sonra da ... Büyükşehir Belediyesi'nce yapılan imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu, 1048 sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisine ... Köyü 4963 ada 2 sayılı imar parselinin tescil edildiğini; ancak, gerek ... Belediyesince yapılan 37 No'lu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; 4963 ada 2 sayılı imar parselinin 1048 parsele isabet eden 3.343 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile düzenleme öncesi kadastral kök parsele dönüştürülerek Hazine adına tescili suretiyle eski hale iadesinin sağlanmasını, olmadığı takdirde Hazine zararının tazmini amacıyla taşınmazın değeri olan 117.005,00 TL tazminatın davalı belediyelerden yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, birleştirilen davasında da, kadastral parselin ihyası ve tescil talep etmiştir.
Mahkemece, “Davacının davalı ... aleyhine açtığı davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalılar yönüyle davanın kısmen kabulü ile ... ... ... Köyü 4963 ada 2 No'lu parsellerde bilirkişinin 06.04.2010 tarihli krokili raporunda sarı kalemle taralı (1048-A) ile gösterilen kısımla ilgili imarla oluşan sicil kaydının iptaline ve bu kısım üzerinde imar öncesi kadastro hak durumuna dönülerek ... Köyü 1048 parsel sayılı Kadastro parselin ihyasına; terditli olarak açılan tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına” dair verilen ilk karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 30.12.2013 tarihli ve 2013/14422 Esas, 2013/13706 Karar sayılı ilamı ile “…Mahkemece, sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak; yapılan uygulama sonucu bilirkişi heyeti tarafından 1048 sayılı ihdas parseli sınırları üzerinde dava konusu yapılan 4963 ada 2 sayılı imar parselinin 944 metrekarelik kısmının kaldığının bildirilmesi yanında, ihdas parseli sınırları kapsamında kalan park ve yol alanları miktarı toplam olarak belirtilmiş, hangi kısmın yolda hangisinin parkta kaldığı açıklanmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, kadastral parselin ihyası park ve yolda kalan alanları da kapsayacak şekilde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez. Oysa, anılan bu bölümler bakımından usulüne uygun olarak açılmış bir dava yoktur. Öyleyse, öncelikle ihyası istenilen kök parselin imar uygulamaları sonucu üzerinde oluşturulan park ve yolda kalan kısımları bakımından da kadastral parselin ihyasına yönelik dava açması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kabule göre de; kadastral parselin ihyası yanında Hazine adına tescile hükmedilmemesi; yine Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, gerekçede neyin kabul neyin reddedildiğinin açıklanmaması ve harç, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tamamen kabul edilmiş gibi hüküm altına alınmış olması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir...' şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; 1048 parsel sayılı taşınmazın 13.01.1999 tarihinde Hazine adına tescil edildiği ve bu tarihte 775 sayılı Kanunun 3/2. maddesinin yürürlükte olduğundan taşınmazın ilgili belediyeye devri gereken yerlerden olduğu gerekçesiyle, 'Davalı ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davaların reddine' dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 05.07.2017 tarih, 2016/17061 Esas- 2017/5701 Karar sayılı ilamı ile '...Dava konusu ihyası talep edilen 1048 parsel sayılı taşınmazın ihdasen Hazine adına kaydedilerek farklı bir ifadeyle mülkiyeti kayden Hazine'ye ait iken imar uygulamasına tabi tutulduğu tartışmasızdır. Davadaki istek de anılan ihdas parselinin ihyasına yöneliktir.
O halde, dava konusu 1048 parsel sayılı taşınmazla davacı Hazine'nin mülkiyet ilişkisi açık olup, somut olayda 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesinin uygulama yeri yoktur.' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen kararın, Dairemizin 28.10.2019 tarih, 2019/66 Esas-2019/7128 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Davalı ... Belediyesi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davalı ... Belediyesi vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 28.10.2019 tarih, 2019/66 Esas-2019/7128 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Belediyesi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.10.2019 tarih, 2019/66 Esas-2019/7128 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 22.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön