14. Hukuk Dairesi 2016/17637 E. , 2020/5875 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirası reddin iptali isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının mirasını reddettiği babası ...'ın davacı idareye vergi borcu olduğunu belirterek, mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece 20.07.2016 tarihli ek karar ile gerekçeli kararın, davacıya 18.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz süresinin geçtiğinden temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
20.07.2016 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerinde açıkça gösterilmiş bulunmaktadır. Tüzel kişilere tebligat kanuni temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Bu kişiler mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde tebligat almaya yetkili kişilerin bulunmaması halinde yetkili kişilerin bulunmadığının tebliğ mazbatasında gösterilmesi gerektiği hüküm altına alınmış ve bu hususun tebliğ mazbatasında belirtilerek tebliğin o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılacağı düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde gerekçeli kararın tebligat mazbatasında bu hükümlere uyulmadığından tebliğ işlemi usulsüz olduğundan davacı vekilinin 13.07.2016 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemenin kesinleşme şerhinin kaldırılmasına, temyiz talebi süresinde olup mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 20.07.2016 tarihli ek kararın kaldırılması gerekmiştir.
Davacı vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan yargılamaya ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/17637 E. , 2020/5875 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat