14. Hukuk Dairesi 2016/13921 E. , 2020/5517 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/13921 E. , 2020/5517 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/05/2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin muris ... alacaklı olduğunu ve muris mirasçılarının tamamının davayı reddediklerini belirterek terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesini talep etmiştir.
Dahili davalılar vekili, ipoteğe konu borcun davalılardan ... tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile “muris ...’a ait terekenin tespiti yapılmış olduğundan mahkememizin dosyadan el çekmesine, kaydın kapatılmasına, muris ...’ın terekesinin iflas usulü ve basit tasfiye yolu ile tasfiyesine, tasfiyeye terekenin defterinin düzenlenmesi ile başlanılmasına” karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi 'En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini' öngörmektedir. Buradaki 'en yakın mirasçılar' kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; 'Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi' ve 'Terekenin resmen tasfiyesi' farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Somut olaya gelince; 02.09.2012 tarihinde vefat eden muris ...’a ait dosyada bulunan 11.09.2012 tarihli mirasçılık belgesinde mirasçıları olarak Burak Kavaslar, Selcen Kavaslar ve Behiye Kavaslar görülmektedir. Adı geçen mirasçılardan Burak Kavaslar, murisinden kalan mirası, Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1006 Esas ve 2012/1299 Karar sayılı ilamıyla reddetmiş ve hüküm, 30.11.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Murisin geri kalan mirasçıları olan... de Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1015 Esas ve 2013/85 Karar sayılı ilamıyla mirassı reddetmişler ve hüküm, 19.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Muris ...’ın vefatıyla en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından 4721 sayılı TMK'nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, 'Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi' usulüdür. Yukarıda da belirtildiği gibi murisin geri kalan mirasçıları olan Behiye Kavaslar ile Selcen Kavaslar kayyımı ... tarafından açılan davada Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesince mirasın reddine karar verildiğinden Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine yönelik bir görevi bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın davacısının yönelttiği talebin bu davada görevli Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesini harekete geçirmeye yönelik bir talep olduğu kabul edilerek dava dosyası esasının kapatılıp dosyanın Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir,
Kabule göre de; mahkemece yapılan tasfiye prosedürü de usulüne uygun değildir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği gözönüne alınmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 28.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön