14. Hukuk Dairesi 2016/14991 E. , 2020/5344 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK’nin 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kardeş Sefer ve dava dışı kardeş ... ile birlikte muris ...'nın mirasının taksimi konusunda 02.04.2014 tarihli adi yazılı sözleşmeyle anlaştıklarını, taksim sözleşmesinin içeriğinde bu sözleşmeden dönen olursa dönen tarafın 30.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalının sözleşmenin gereğini yerine getirmediğini belirterek kararlaştırılan 30.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafta davaya esas teşkil eden 02.04.2014 tarihli sözleşme aslının bulunmadığını, sözleşme aslı mevcut ise mahkemeye ibraz edildiğinde müvekkilinin bu sözleşmeye uymaya hazır olduğunu, davacının amacının sözleşmenin şartlarını yerine getirmek değil müvekkilinin Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davadan vazgeçirmek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 15.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 676).
Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır. Bir başka ifadeyle, tüm mirasçıların veya temsilcilerinin bir araya gelerek taşınmazları paylaşıp herbirinin kendi payına düşeni aldığı ve diğer mirasçıların paylarına düşenler bakımından da karşılıklı olarak vazgeçtikleri açık ve kesin şekilde belirlenmedikçe taksimin sabit olduğu kabul edilemez. İşte bunun içindir ki, gerek Türk Medeni Kanununun 676/2. maddesi hükmünde ve gerekse 10.12.1952 tarihli ve 2/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında taksim sözleşmesinin tüm mirasçıların katılımı ve yazılı olması taksimin geçerliliği için yeterli kabul edilmiştir.
Somut olay incelendiğinde; 02.04.2014 tarihli adi yazılı sözleşmenin incelenmesinde, davacı ...'ın ... mahallesindeki ev ve arsayı alacağı, davalı ...'in ... Mahallesindeki iki parça arsa ve ... Köyü ... mevkiinde bulunan tarlayı alacağı, dava dışı mirasçı ...'ün ... Köyünde kalan arsayı alacağı, ... köyündeki evin üçünün üzerinde kalacağı ve bu sözleşmeden dönen olursa 30.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin tüm mirasçılar ve tanık ... tarafından imza altına alındığı görülmüştür. Bu miras taksim sözleşmesi, yazılı olduğundan ve tüm mirasçıların katılımıyla yapıldığından geçerli bir sözleşmedir.
Davacı tarafça geçerli bir miras taksim sözleşmesi gereğince sözleşmenin ifası için tapu iptal ve tescil davası açılabilecekken bu sözleşmeye dayanarak sözleşmenin ifasını talep etmekten vazgeçip cezai şart bedelinin istenmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken tazminata ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Başkan
14. Hukuk Dairesi 2016/14991 E. , 2020/5344 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 134 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat