14. Hukuk Dairesi 2016/17397 E. , 2020/4742 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/02/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; bir kısım davacılar yönünden feragat nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine diğer davacılar yönünden davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıların dava konusu 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ayrı ayrı tarihlerde dava dışı önceki paydaşlardan pay satın aldıklarını, bu hususta müvekkillerine bildirim yapmadıklarını ve müvekkillerinin önalım hakkını engellemek için satış bedellerinin tapuda fahiş gösterildiğini ileri sürerek, yasal önalım hakkı nedeniyle tapuda davalılar adına kayıtlı payların iptali ile müvekkilleri adına eşit oranda tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazda fiili taksim olduğunu ve bedelde muvazaa iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., bedelde muvazaa savunmasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 'Davacılar ..., ..., ..., ... yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, davalı ... adına açılan davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297'nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.(Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K ).
Tarafların davanın görülmesi ve sonuçlandırılması için ödedikleri paraların tümüne yargılama giderleri denir. Keşif giderleri, tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler, yargılama sırasında yapılan diğer tüm giderler, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamındadır (HMK m 323).
Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m 326). Yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir ( HMK m 332 / 1,2 )
Mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olay incelendiğinde; davacı taraf dava konusu 157 ada 1 parsel sayılı taşınmazda, davalılar Aydın ve Mustafa ...'in dava dışı eski paydaşlardan ayrı ayrı pay satın aldıklarını belirterek yasal önalım hakkı nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece dava konusu taşınmazda daha önceden paydaş olduğu ve paydaşa karşı önalım hakkı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davalı ... ... yönünden açılan davanın reddine, davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine, davacı satış bedeli ile satış masraflarını depo ettiğinden davalı Aydın yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 02.06.2016 tarihli feragat dilekçesiyle, ..., ... ve ... hakkında açmış olduğu davasından feragat ettiği görülmüştür. Feragat dilekçesinde ismi geçen ... ve ...'ın dava dilekçesi ve karar başlığında davacı taraf olarak gösterilmedikleri, davacı olarak gösterilmemelerine rağmen ... ve ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi;
Davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de davalı ...'nın tapudaki payı gösterilmeksizin tapu kaydının iptaline ve iptal edilen bu payın davacılar adına hangi oranlarda tescil edileceği belirtilmeyerek infazda tereddüte yol açabilecek şekilde karar verilmesi;
Dava konusu taşınmazdaki payın davalı ... ...'e naklini sağlayan resmi senette bedel 2.500,00TL olarak gösterilmiştir. Davalı ... ... yönünden davanın reddine karar verilmesine rağmen kendini vekille temsil ettiren davalı ... ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, doğru görülmemiştir.
Yukarıda değinilen nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan
14. Hukuk Dairesi 2016/17397 E. , 2020/4742 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 52 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat