14. Hukuk Dairesi 2016/15828 E. , 2020/3550 K.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, dava konusu 327 ada 90 parsel sayılı taşınmazın içerisinde babaları Mehmet Necdet Kıran tarafından ekilmiş 27 adet 15 yaşında zeytin ağacı bulunduğunu belirterek, 327 ada 90 parsel ve 90 ada 4 parsel 1 No'lu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., 90 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kahvehanede üstün hakları olduğunu savunmuştur.
Davalı ..., davada taraf olarak gösterilen bir kısım davalıların paylarını tapuda satın aldığından bu davalıların davada taraf sıfatının bulunmadığını, 327 ada 90 parsel sayılı taşınmazı davacılarla birlikte fiilen ikiye böldüklerini, yarısını kendisinin kullandığını, taşınmaz üzerindeki muhdesatların kullanan kişilere ait olduğunu, paylaştırmada bu hususun dikkate alınmasını, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile dava konusu 327 ada 90 parsel ve 90 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... ve davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (Ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (Muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (Muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (Ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davacıların dava dilekçelerinde 327 ada 90 parsel sayılı taşınmaz içerisinde babaları Mehmet Necdet Kıran tarafından ekilmiş 27 adet 15 yaşında zeytin bulunduğunu beyan ettikleri görülmüştür. ... Noterliği'nin 07.02.2012 tarih ve 507 yevmiye sayılı muris Mehmet Necdet Kıran'a ait mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davacılar ve davalı ... olduğu anlaşılmış olup, davalı ...'ın temyiz dilekçesinde, dava konusu 327 ada 90 parsel sayılı taşınmazdaki zeytin ağaçlarına ait muhdesat iddiasının mahkemece araştırılmadığını ve muhdesat konusunda oran kurulmadığını belirttiği görülmüştür. Mahkemece, muhdesat iddiası ile ilgili olarak araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bilindiği üzere 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HUMK'nun 297. maddesi bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır.
Bu kapsamda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 'Hükmün kapsamı' başlıklı 297. maddesinde: '(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.' şeklinde düzenleme mevcuttur.
Buna göre bir mahkeme kararında, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir.
Davacılar dava dilekçelerinde 90 ada 4 parsel 1 no'lu bağımsız bölümün üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiş, mahkemece bu bağımsız bölüm hakkında araştırma ve inceleme yapılmıştır. Fakat, hüküm sonucunda dava konusu 1 No'lu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı hakkında ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle, infaza elverişli olmayan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/15828 E. , 2020/3550 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat